Atayurt Gazetesi -
$ DOLAR → Alış: 32,22 / Satış: 32,35
€ EURO → Alış: 34,61 / Satış: 34,75

MEZHEPÇİ POLİTİKANIN İFLASININ İTİRAFI

Halil Yılmaz Hıtmiye
Halil Yılmaz Hıtmiye
  • 26.09.2022
  • MEZHEPÇİ POLİTİKANIN İFLASININ İTİRAFI için yorumlar kapalı
  • 275 kez okundu

                                                        Antakya – Atayurt Gazetesi

Aklınızın ürünü bilim ve teknolojiyi kullanıp, göğe ağmış dağları eleyip un edebilir… En çılgın nehirlere gem vurabilir… Evrenin sonsuz mavi boşluğunda cirit atabilir… Doğa hali varlıkları eğiterek koşullandırabilirsiniz; fakat iş sahibinin sesi olmuş, mankurtlaştırılmış bir cahilin beynini değiştiremeye gelip dayanınca acze düşersiniz.

Sarayın Sesi Selvi Boylum, Al Yazmalım, Düşkün Abdulkadir Beyefendiler: AKP Genel Başkanının MKYK toplantısında; “Keşke Esad Özbekistan’a gelseydi, görüşürdüm. Ama o oralara gelemez. Onun yüzünden, onun tutumundan dolayı Suriye bölünmek üzere. Bunları yüzüne karşı söylerdim” dediğini yazdı.

Emperyalizmin Irak ve Suriye işgallerini bir film gibi izledik. Elbette tarih mazlum halkları, kan ve gözyaşlarında boğan bu dramatik filmi, bütün boyutlarıyla gelecekte yazacaktır. Çünkü bir savaşın insani, toplumsal ve uygarlık yıkımı, çok sonraları somutluk kazanır.

Düşkün Abdulkadir’in bu açıklamaları, mezhepçi bir politikanın dayanılmaz hazzının yarattığı hırs ve intikamın getirdiği yanlış ve yıkılmışlıklardan hâlâ ders çıkaramamış; dogmalara tutsak olmuş, çoraklaşmış bir yüreğin, gözünü kan bürümüşlüğün ve mezhepçiliğe kilitlenmiş bir beynin hezeyanlarıdır.

Düşkün Abdulkadir Beyefendilerin bu açıklamaları; Suriye’de izlenen mezhep eksenli İhvan politikasının iflasının itirafından geçtik: 8 milyon Suriyelinin doğdukları toprakları, sıcacık yuvalarını terk edip, canlarını kurtarmanın umut yolculuğuna çıkmasından… Binlerce insanın katledilmesinin getirdiği kan ve gözyaşından… Kardeş, komşu ülkenin parçalanıp, uygarlık tarihinin, zenginlik kaynaklarının yağmalanmasından… Anaların şehit verilen Kınalı Kuzuları Mehmetçiklerden… Suriye’ye silah, sürü sürü ruh hastası eğitip savaşçı sevkiyatından… Göçmen deposu olmuş Türkiye’ye, yaklaşık maliyeti 100 milyar doların uçup, gitmesinden… 11 yıl sonra, başladığın yere geri dönmekten kim sorumlu?

Ve hâlâ akşam Suriye’ye – Sabah Yunanistan’a; “Bir Gece Ansızın Gelebiliriz” diyerek, cehalet tarafından alkışlanan, silahında mermisi tükenmiş kovboylar gibi karanlıkta ıslık çalmak…

ABD’nin Vietnam işgalinde: Cepheye gidemeyen yaşlı kadın, erkek ve çocuklar; savaşın vahşetinden canlarını kurtarmak için yaşadıkları kentin dağlarının altındaki mağaraya saklanır. ABD Askerleri, kentin boşaltılmış olduğunu düşünür. Fakat bölgeyi iyi bilen yerli uşaklar (Bizdeki, Keşke Yunan Galip Gelseydi Diyen ve Kuvayı Milliyeyi İnkâr Eden Soysuzlar), Halkın mağaraya saklandığını belirler.

İşte yerli uşaklarını da kullanarak,  İşgal ettiği ülkelere demokrasi, İnsan Hakları götürdüğü masalını anlatan ABD’nin; nehirden otopomplarla mağaraya su bastığını, binlerce Vietnamlıyı saklandıkları o mağarada boğduğunu mutlaka biliyorsunuzdur.

Beyinleri, başka beyinlere bağlı yerli uşaklar, ulusunun miras tarlası olan tarihten ders çıkarmak yerine; hızını alamayıp onu inkâr etmekle de yetinmez; pozitif bilimin ışığından – dünya gerçeklerinden koparlar. Sığ ve sefil akılla tarihi yeniden yapmaya kalkarlar ve sanal gerçeklere yelken açar, nesnel olgulardan – aklın çetelesi bilim çağından koparlar.

Çünkü Kendini bilmeyen Cesuru Cahiller, Cehalet tarafından alkışlanınca; kendini gözü pek, yenilmez, yaman bir kahraman olduğuna inandırmanın yanında; Don Kişot gibi yel değirmenlerine savaş açar, her Şeyi Bilen – “Allemeyi Cihan” olduğu sanrısına da kaptırır.

Biz ki “Allemeyi Cihan” olarak, Emperyalizmin stratejik planının bir parçası, Asya ve Ortadoğu’nun hiçbir niteliği olmayan en cahil, en geri ve en bağnaz topluluğunu ülkeye doldurduk.

Emevi – Yezit, Selefi – Vahabilik ile donatılmış bu göçmenler: Ülkelerinin işgalini onursuzluk sayıp, düşmanla döne döne savaşıp, o vahşi işgalcileri kovacaklarına; “Ya Yaba ile Başlayıp, Ya Yumma” ile devam eden – şeytanı çatlatan – bitmek bilmeyen çektikleri halaylarda, ayaklarıyla toprağı döverler.

İşte Asya ve Ortadoğu’dan koparılıp getirilen cahil, Bindirilmiş Kıtaların ayaklarıyla toprağı dövüşlerinin gerisinde; yüreklerinin ve bilinçlerinin çok derinlerinde sakladıkları ezilmişlikleri, horlanmışlıklarının çaresizlikleri yatmaktadır.

Halk Kültürünün her bir ritmi, her jest ve mimik; o halkın iç dünyasının dışa vurumunu,  derin anlamsal zenginliğini anlatır.

Ezilmişliklerinin, horlanmışlıklarının, geri kalmışlıklarının, çaresizliklerinin hıncını, intikamını topraktan çıkararak psikolojik doyuma – hazza ulaşan Afganlı ve Ortadoğulu bu Göçmenler Ordusu: Dilerim ki Arabistan Çöllerinde, Mehmetçiğin karınlarını yararak Osmanlı Altını arayan dedeleri gibi… “Bunlar kâfir – Zındık ve Laik” diyerek Bizim de kafamızı parçalayıp düşüncemizi değiştirmek için; beynimize, Radikal Selefi – Vahabi Siyasal İslam’ı ekmeye – yerleştirmeye çalışmazlar.

Samimi Müslümanlara Nas, Cennet – Cehennem diye diye iktidara gelip, Mücahitlikten Müteahhitliğe zıplayanların; vurgun, soygun, talan ile dünya malı – varsıllık edinimlerinden dolayı Türkiye Cumhuriyeti rehin alınmıştır.

Bunlar sıradan hırsız değil, devleti, Halkı soymak konusunda eğitilmiş, donatılmış, her biri kendi alanında uzmanlaşmış Takkeli Firavun Soygunculardır.

Bunlar aşımıza, ekmeğimize kan doğrayanlar, yurdumuza göz koyanlardır.

Ulusal kardeşlik bilincimizi, sorumluluğumuzu, yaşadığımız jeopolitiğimiz – Anadolu’nun belalı bir coğrafyada bulunduğunu, ülkemiz üzerine kurulan kirli stratejik planları unutmadan:

Bu toprakları anası ve yavuklusu gibi namus bellemiş, bu topraklarda doğmuş, büyümüş her renk inanç ve kültürden yurttaşımızı; Türkiye Cumhuriyeti’nin baş tacı saymak… Ve sonsuza dek yatacağımız tek ve son yer Anadolu’ya varlık ve sadakat borcumuz olduğunu unutmamak imanıyla…

Halil Yılmaz – Hıtmiye

Eğitimci – Şair – Yazar

www.hitmiye.com Suha_6331@hotmail.com

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

YORUM YAZ