Atayurt Gazetesi -
$ DOLAR → Alış: 32,48 / Satış: 32,61
€ EURO → Alış: 34,60 / Satış: 34,74

ROMA’YI DA NERON YAKMIŞTI

Halil Yılmaz Hıtmiye
Halil Yılmaz Hıtmiye
  • 09.08.2021
  • ROMA’YI DA NERON YAKMIŞTI için yorumlar kapalı
  • 562 kez okundu

Antakya – Atayurt Gazetesi

Tarih, Onu, dehşetin ve despotizmin simgesi… Kendini ulaşılmaz ve olağan üstü bir varlık olduğuna inandığını… 16 – 17 yaşlarında imparator olan ve Roma’yı yakan NERON ’un; ruhsal – psikolojik dünyasının sorunlu olduğunu yazar.

Günler ağır, ülke yangın haberleriyle dolu. Her ne yana dönseniz, ülkenin dört bir tarafından yangın haberleri yağıyor. “İmdat – Kurtarın” can çığlıkları geliyor.

İçimiz yanıyor! “Keşke Yunan Galip Gelseydi” diyenler! Amerikan İslamcıları gözünüz aydın, kına yakın ulan, kına. Kuvayı Milliyede şehit düşmüş, bu topraklarda yatan Atalarımızın kefenleri yandı, kanları buharlaştı, bulut oldu, kına yakın. Siz, sadece ormanlarımız değil, geçmişimizi de, geleceğimiz de yaktınız. Sizin de ocağınıza ateş düşe, minarelerden adlarınızı çağıran sala sesleri eksik olmaya…

Bu yangın, bir başka yangındır. Memleket alev alev yanıyor. Hava ateş, kül, duman kokuyor. Sinemada, Bizi de içine alacakmış duygusuna kapıldığımız bir korku, bir hayalet filmi gibi; televizyonlardan, yangın haberlerini dehşet içinde izliyoruz.

Hangi din, hangi inanç, hangi felsefe cevaz verir; hangi ahlak, hangi vicdan dayanır buna?

Kurtarıcı ve kurucu Atatürk’ün 1925’te kurduğu Türk Hava Kurumuna, 4 Milyon dolar vermeyenler; ülke cayır cayır yanarken, bu nasıl bir devlet yönetme aklı ve ahlakı ki Somali’ye 30 milyon dolar ulefa – bahşiş dağıtmaya devam ediyorsunuz.

Ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin C ve D /130 yangın söndürme uçaklarının niçin kullanılmadığı… Tarihimizde, ülkemizin en büyük orman yangını seferberliğine; Suriye’ye, Libya’ya, Afganistan’a kurbanlık koyun gibi gönderdiğiniz Mehmetçiğin niçin çağrılmadığını kim, nasıl açıklayacak?

İktidar, her konuda olduğu gibi öngörüsüzlüğünün – yangına karşı hiçbir tedbir almamış olmanın telaşı ve paniğiyle çay dağıtarak; sorumluluğu Yerel Yönetimlere yıkarak, çam ağaçlarının kozalarını suçlu ilan ederek, devlet aklından uzak düşmenin getirdiği felaketin sorumluluğundan kurtulmanın siyasi kurnazlığına – yine mağdurlara – Ortaoyunun Kavuklu ve Pişekâr rollerini oynamaya devam ediyor.

Emperyalizmin ve onun taşeronlarının egemen olmak istediği, dünyanın en güzel memleketi, Küçük Asya Anadolu’nun –  Atatürk Cumhuriyeti’nin kurumsal işleyişini kötürümleştirdiler, işlemez duruma getirdiler. Toplumsal ve siyasal çürümüşlükle çökerttiler.

Yani yaktılar, yaktılar Bizi; canımızla, ciğerimizle, arımızla, balımızla, aşımızla, ekmeğimizle, kurdumuz ve kuşumuzla, köpeğimiz ve kedimizle, itimizle, ineğimiz ve eşeğimizle,  kurdumuz ve kuşumuzla, börtü böceğimizle, ceylanımızla canlı canlı yaktılar Bizi Gülüm.

Fakat yine de Biz, “Düşmezse düşmesin // Yakamızdan ölüm // Bizim üstümüze // Güneş doğacak gülüm // Gülüşüne bir kurşun sıksa da ölüm // Unutma ki Umuda // Kurşun işlemez, gülüm…” Nazım HİKMET gibi;

Ve “Bunlar // Engerekler ve çıyanlardır // Bunlar // Aşımıza, ekmeğimize // Göz koyanlardır // Tanı bunları // Tanı da büyü // Bu, namustur // Künyemize kazılmış // Bu da sabır // Ağulardan süzülmüş // Sarıl bunlara // Sarıl da büyü…” diyen Ahmet Arif gibi;

Yakın ulan yakın, vurun ulan vurun, Biz kolay ölmeyiz, tükenmeyiz. Bizi yaktıkça, Anka Kuşu gibi küllerimizden doğarız. Çünkü Biz Halkız – Anadolu’yuz; her sabah güneşle uyanır, yeniden ekeriz, yeniden biçeriz. Fakat Siz, Roma’yı yakan Neronlarsınız…

Şimdi namussuzlar, ahlaksızlar, soyguncular ve vicdansızlar kadar cesur olmak; atalarımızın kefensiz yattıkları bu topraklara – yurdumuza sahip çıkmak; namert eli dokundurtmamak, haremi ayağı bastırtmamak zamanıdır.

Bize ödetilen bedelin arkasında, Kurtuluş Savaşı’nın intikamı, vahşi Kapitalist sistemin neolibarelleri, dönek solcu ve yetmez ama Evetçiler… ABD İslam’ının Yahudi Vahabi – Selefizmin faşist, dinci gericiliği… 5. Dinci – Ilıman İslamcı FETÖ ’ye methiyeler dizen ortaklar,  eli kanlı PKK ile can ciğer kuzu sarması olan ve Kendini Cumhuriyetten intikam almaya programlayan işbirlikçileri vardır.

Gittikçe küçülen, küçüldükçe karmaşıklaşan ve yaşanmaz (Küresel Isınmanın, Yangınlar, Salgın Hastalıklar, Sel Baskınları) olmaya başlayan dünyamızda; “FELAKET YÖNETİMİ” diye bir yönetim biçimi – yönetimsellik gelişti. Sizin bundan haberiniz var mı? Olamaz.

Çünkü çağımızda, Sizin çok uzaklarında olduğunuz devlet belleği ile yetkin bir diplomatik aklı buluşturmadan; bu niteliğinizle hiçbir sorunu aşamaz ve çözemezsiniz. Çünkü bilerek ve kasten sorunu yaratan aklın, yarattığı sorunu çözdüğüne tarih tanık olmamıştır.

Haramın şehvetine kapılan ve Kendine Şam’da saray kuran, saltanat süren haramzade Muaviye gibisiniz. Onun karşısına dikilen bir EBUZER; Sizin de bahtınıza düşecektir.

Siz, bilgiyi ve bilimi, sadece teknolojik nimetler – lüks araçlar kullanmak, şahsi uçak filoları, saraylar kurmak sananlar: Bozguna uğramış, can telaşına düşmüş, şuursuzca denize doğru kaçışan bir ordunun bakiyelerinin erleri gibisiniz. Benden sonrası tufan düşüncesi içindesiniz. Boynunuza,  Kendi ellerinizle kaldıramayacağınız günahlar astınız.

Gözünüz aydın Beyler, gözünüz aydın! Halkı, Kendi başının çaresine bakmaya başlama aşamasına getirdiniz, bir soluk kaldı. Unutmayınız ki bu günahlar, sırtınızda sürekli büyüyen bir kamburdur, kambur! Olmayan kökünüzün canı cehenneme…

“O iyi insanlar (Cumhuriyeti Kuranlar) // O güzel atlara binip, çekip gittiler // (Ve Biz) Demirin tuncuna, insanın piçine kaldık” Yaşar KEMAL

Yazık oldu dünyanın gözbebeği ülkeme – yazık oldu Anamız Anadolu’ya…

Halil Yılmaz HITMİYE

Eğitimci-Şair-Yazar

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

YORUM YAZ