ŞEHİDİME ADRES SORDUM:))??!!..
- 02.03.2020
- ŞEHİDİME ADRES SORDUM:))??!!.. için yorumlar kapalı
- 908 kez okundu
Sevgili okurlarım;
Sözlerim sakın yanlış anlaşılıp çarpıtılmaya çalışılmasın… Bir şehit torunu olarak, Ülke sevdamızı, bayrak aşkımızı dedemizden, atamızdan aldığımız ilkeler doğrultusunda büyüterek yetiştirildik… “Vatan, Bayrak, Şehitlik, Gazilik, Mehmetçik” gibi milli kavramları besleyen ruh ile şekillendik… Bu kavramları siyasi malzeme yaparak oy ve menfaat devşirmeye kalkışan marazlı ve riyakâr anlayışın da hep karşısında durup, istismarına suskun kalmadık… Bunun böyle bilinmesi kaydıyla asıl konuma geçiyorum…
Daha birkaç gün önce; haberleri Libya’da gelen şehitlerimizle ilgili olarak; AKP Genel Başkanı Erdoğan, otoyol açılış töreninde ”Libya’da birkaç tane şehidimiz var…Biz gayrimeşru Hafter’e karşı, ücretli, lejyoner Hafter’e karşı orada yönetici, kahraman askerlerimiz ve Suriye Milli Ordusu’ndan ekiplerimizle beraber oradayız. Tabii birkaç tane şehidimizin karşılığında 100’e yakın orada o lejyonerlerden etkisiz hale getirdik. Kardeşlerim, şunu hiçbir zaman unutmayacağız; Şehitler Tepesi boş kalmayacaktır.” Diyerek adeta kızgın milletin gazını almaya çalıştı…
Erdoğan’ın “gaz alma” söyleminin ardından Sarayın Suflörü İbrahim Kalın devamını getirdi ve şöyle dedi: “Hafter güçlerinin Trablus Limanı’nda Türk gemisine saldırıda bulunduğu doğrudur, ama bir taciz atışı oldu. İsabetsiz bir atıştı. Derhal misliyle ve fazlasıyla karşılık verildi.”
Anlayış hep aynı…
Bu sığ ve inandırıcılıktan uzak yaklaşım bize; kahvehane ortamında başlayıp biten ve ciddi anlamda hırpalanan grubun; “Biz bu kadar yaralandık ama, bir de gidin onların haline bakın!” demesini çağrıştırıyor…
Haydi gel de, Atatürk Türkiye’sinde gelinen şu iç kanatıcı hale bakıp kahrolma!!..
Haydi gel de, “yurtta barış, dünyada barış… Bağımsızlık söz konusu olmadıkça savaş bir cinayettir” düsturlarıyla saygı görüp dünya lideri olmuş Gazi Mustafa Kemal’in Ülkesinin bu denli itibarsızlaştırılmasını içine sindir!!..
***
Ülkenin bağımsızlığıyla doğrudan veya dolaylı olarak tehlike söz konusu değilken;
Strateji ve diplomasi hatalarına adeta feda edilip (?!) Libya çöllerine sürülen gencecik fidanlarımızın, hayatlarının baharında hiç yere, yok olmalarının yüreklerde açmış olduğu yaraları; ağzı boşa atılan naraların kapatabileceğini sananlar; al bayrak örtülü şehit cenazelerine bakıp “tane” diyebilmiş olmalarını doğrusu hiç mi hiç yadırgamadık:))??!!.. Çünkü aynı ağızların bu talihsiz tanımları ilk değil… Birçok defalar, yine aynı “kınalı kuzularımızın” al bayraklı tabutlarını işaret ederek: “kelle” dediklerine de tanık olduk!!??..
Buradan devleti yönetenlere bir kere daha sesleniyorum: Kör inat uğruna telafisi imkânsız yanlışları sürdürdükten sonra; “Misliyle karşılık verdik… Şu kadar unsurları etkisiz hale getirdik… gibi sığ yaklaşımlarla milleti rahatlatma yönteminden vazgeçin artık!!”
Devleti yönetmekte olan aynı “muhteremlere” bir sözüm daha var: “Şehitler Tepesi boş kalmayacaktır” derken, gelen bunca aziz şehitlerimizin naaşları arasında, “bir bakanın, bir milletvekilinin, bir cumhurbaşkanın, bir generalin, bir iş insanının, bir diyanet işleri başkanının, bir genel müdürün, bir valinin ve bir kaymakamın yakınlarının olmaması”, sizce masum bir tesadüf müdür:))??!!..
Değilse, bilhassa konusunun dışında lakırdı yapmasıyla isim yapmış olan Diyanet İşleri Başkanına sormak istiyorum: “Dinimizde ve Kutsal Kitabımız Kur’an-ı Âzim Şan’da Şehitlik ve gazilik unvanı, sadece fakir, fukara; garip guraba, evsiz barksız, karnı aç, ayak çıplak vatandaşın çocuklarına hastır; başkalarına caiz değildir…” gibi bir ayet, sure yoksa; ilmine ihanet etmeden aynen şöyle vaaz eylemelidir: “şehitlik ve gazilik unvanı, herkes içindir…Hiç kimse bu şerefli unvandan mahrum edilemez!!”
Bizimki de iş değil doğrusu:))!!..
Kimlerden neler istiyoruz, bir bakar mısınız??!!..
Adam; olanca mesuliyet duygusuyla (?!) hareket edip “burnundan soluyan vatandaşa akşamları ucuz Pazar aramayı; bankalardaki milyarlarla ifade edilen Diyanet hesaplarının faiz hesaplamalarını bırakıp Cumhurbaşkanının ‘TANE’ olarak hesapladığı şehitlere ve gazilere mi zaman öldürsün:))??!!..”
***
Sevgili okurlarım;
İşte geldiğimiz nokta… Ve işte sapla samanın karıştığı zamane…
Hülasa; bu gidişle daha “kaç tane” devlet büyüğü ve daha “kaç tane” Diyanet başkanı tanırız; bilemeyiz ama, bildiğimiz en net bir kanaat vardır ki; o da “birçok şeyin çığırından çıktığıdır vesselam:))??!!..”
***
“Boş kalmasın” derken “Şehit Tepesi”
“Yoksullardan seçmek” imandan mı dır
Dağları delerken (!!) analar sesi
Yeni yara açmak, imandan mı dır
***
Ağzı boşa nutuk atan söylesin
Sabah, akşam caka satan söylesin
Konuştukça zifte batan söylesin
İzandan vazgeçmek imandan mı dır
***
Akla ziyan hayal kurmak, düş kurmak
Susmayanı korkutarak susturmak
Fakirime tabuttan yer göstermek
“Ucuz” kefen biçmek imandan mı dır
***
Söyledim sözümü, anlayan anlar
Gereğini yapsın hisse alanlar
Hisse almazlara diyeceğim var
Zoru görüp kaçmak imandan mı dır
- ŞEYHLERİN “ŞEYLERİ” :))!!??.. - 27 Kasım 2020
- DEVLET’İN DAVA ARKADAŞI:))!!??.. - 26 Kasım 2020
- KUMAR MASASINDA TUTU KALAN “REİS” :))!!??.. - 20 Kasım 2020
- LİDERE GÖRE İTİBAR;))!?.. - 19 Kasım 2020
- ŞEYHLERİN “ŞEYLERİ” :))!!??.. - 18 Kasım 2020
- PARLA (Çİ) MENTO:))!!??.. - 17 Kasım 2020
- BU GÜN BOZDUĞUNUZ KANTAR, YARIN SİZİ DE TARTAR !!.. - 12 Kasım 2020
- SUSMAYAN (…) KILIÇDAROĞLU; SÜKUT EDEN (?!) ERDOĞAN :))?!. - 11 Kasım 2020
- TİLKİ, KEMİK, MABAD :))??!!.. - 9 Kasım 2020
- DEPREM PARALARI, SUYA MI DÜŞTÜ, İNEK Mİ İÇTİ ;)?! - 6 Kasım 2020