Atayurt Gazetesi -
$ DOLAR → Alış: 32,45 / Satış: 32,58
€ EURO → Alış: 34,80 / Satış: 34,94

TARİHSEL SOSYOLOJİ AKIŞ İÇİNDE GÖÇ

Halil Yılmaz Hıtmiye
Halil Yılmaz Hıtmiye
  • 25.08.2021
  • TARİHSEL SOSYOLOJİ AKIŞ İÇİNDE GÖÇ için yorumlar kapalı
  • 597 kez okundu

Antakya – Atayurt Gazetesi

Araştırmacı yazar Müslüm KABADAYI’NIN insanlık tarihinde, göç olgusu gerçekliğini; siyasal ve tarihsel sosyolojinin gelişim, değişim ve dönüşümü içinde; bilimsel – akademik düzeyde ele aldığını görüyoruz.

İnsanoğlunun Afrika Kıtasında, tarihsel sosyoloji sahnesine çıktığını, Afrika Kıtası içindeki tarihsel sosyolojik dolaşımını tamamlayarak, göç olgusunun kıta dışına taştığı gerçeğini anlatıyor KABADAYI.

Bu ilk, doğal ve toplumsal göç olgusunun – siyasal ve tarihsel sosyolojik akış içinde; sınıflı toplumların doğuşuyla birlikte, amaç değiştirdiğini; gereksinimden, zorunluluktan daha çok, üretim araçlarına ve zenginlik kaynaklarına egemen olmak tutkusu yanında, toplumsal düzeni bozmak amaçlı olduğunu da görüyoruz.

Sayın KABADAYI, doğal – sosyolojik göç olgusunu; bir zamanlar halkların kültürel zenginlik harmanı olarak değerlendirildiğini… Fakat günümüzde, Vahşi Kapitalist – Emperyalist Sistemin göç olgusuyla; ulus devletlerin yıkımını amaçladığını… Halkların bu kültürel zenginliklerini ayrıştırıp, çatıştırarak -onları bin parçaya bölerek- birbirine boğazlatmaya – ulusal zenginlik kaynaklarını ele geçirmeye evirildiğinin de altını çiziyor.

Başka bir anlatımla yaşanabilir, tarıma elverişli sulak alanlara olan insanoğlunun doğal göç olgusu; günümüzde emperyalist amaçlar taşımaktadır.

Siyasal ve tarihsel sosyoloji biliminin bir kuramı da Demografik Yapının Değişim ve Dönüşümüdür. Emperyalizm bu kuramı, doğal akışı (Ülkemize Çağrılan Suriyeli ve Afganlı Göçmenler) dışına taşıyarak – Emperyalist amaçlarına ulaşmak yolunda; ulus bilinci oluşmuş ülkelerin kültürel belleğinin bozulması yoluyla iç kargaşaya sürüklemek ve yerel işbirlikçileriyle işgal ve talana tutsak etmek stratejisi olarak kullandığını görüyoruz.

Çünkü ulusal kültür, bireye ortak davranışlar yükler. Onlarda kolektif yazgının yaşam bilincini – ulusal birliğinin temelini oluşturur. İşte günümüzde Kapitalist – Emperyalist Sistem; Halkların – Ulusların (Irak, Libya, Suriye ve Afganistan…) özleri – özsuları – mayaları olan kültürel değerlerini, göç ve göçmen olgusu stratejisi üzerinden parçalıyor, kendi Vahşi Kapitalist kültürünü egemen kılıyor, bütün zenginlik kaynaklarını talan ediyor.

 Emperyalist – Kapitalist Sistem ezdiği, sömürdüğü, mazlum halkları – ulusları, sınıf bilinci mücadelesinin getireceği o büyük emek – sermaye savaşımdan – kavgasından uzak tutmak yolunda; insana ilişkin bütün maddi ve duygusal değerleri, vahşice parçalıyor, tüketiyor.

Bizim zenginlik saydığımız farklılıklarımızı, Emperyalizm, bütün kanlı ve kirli kumpaslarla ayrıştırıp, çatıştırıyor.

Kaygılar ve karanlıklar içinde bile yüreği umut – yaşama sevinci yüklü, aydınlık yüzlü insanlar – tüm yurtseverler!

Ülkemizde aşkı, özgürlüğü ve tam bağımsızlığı egemen ve kalıcı kılmak; gelecek kuşaklara bırakmak isteyenler! Tüm Mazlum Halkların birlikte verecekleri mücadelenin sonunda kazanacakları eşitlik, özgürlük; hakça ve insanca paylaşım temeline dayalı bir toplumsal – sosyalist düzenle mümkün olacaktır.

Bütün aşk ve özgürlükler, beden ve beyin gücü emeğin birleşiminden, özverisinden; sınıf mücadelesi bilincinin inancından geçer.
Halil Yılmaz HITMİYE

Eğitimci-Şair-Yazar

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

YORUM YAZ