Atayurt Gazetesi -
$ DOLAR → Alış: 32,43 / Satış: 32,56
€ EURO → Alış: 34,80 / Satış: 34,94

  TARİKATLAR BATAKLIĞINDA BİR ÜLKE: TÜRKİYE

Halil Yılmaz Hıtmiye
Halil Yılmaz Hıtmiye
  • 20.12.2022
  •   TARİKATLAR BATAKLIĞINDA BİR ÜLKE: TÜRKİYE için yorumlar kapalı
  • 390 kez okundu

Değerli okurlarım!

Ülkemizin en büyük sorunu: Ekonomiden, yokluktan, yoksulluktan, yolsuzluktan, Dış Politikadan çok daha önemlisi; karşı karşıya kaldığımız iğrençlik; çocuklarımızın bedenlerinin vahşice, sapıkça kullanılması – tecavüze uğramaları ve ruhlarının iğrenç bir şekilde kirletilmesi sorunudur.

Bu nedenle en büyük servetimiz – geleceğimiz olan çocuklarımızı; bir kuşağı – bir nesli kaybediyoruz, haberiniz olsun.

Bedeni ve ruhu kirletilmiş bir çocuk, yaşam boyu; kişilik ve kimliğini – tek onurlu canlı olan insan – onursal niteliğini yitirir yaşama tutunacak – direnecek bütün insani gücünü kaybeder. Bu çocuklar, yaşamının her alanında; başı eğik, beli kırık, yağmurda ıslanmış, hırpalanmış ürkek bir Serçe Kuşu gibi olurlar.

Tarikat ve Cemaatler karanlık bir cehennem – bir bataklıktır: Her Tarikat ve Cemaat, içi yılan ve çıyan dolu, sanal Cennet ve Cehennemin olduğu; birbirlerinin Tanrısı olan Yahudi Papazlarının eğitildiği Mısır’daki İsis (İzis) Mağaraları gibi soğuk, karanlık, insanın aklını başından alacak – delirtecek kadar gizemli labirentlerdir.

Özsuyu cehalet olan ve toplumsal barışın bozulmasından, insan kanından beslenen Kin, Kibir, Nefret, Yalan, Riya ve Şirk batağı Tarikat ve Cemaatler; çok arsız, lanetlik, sası sası kan kokan, zehirli bitkiler gibidir.

Bu zehirli bitkilerin tohumları çöllere, en çorak topraklara, çakmak çakmak kayalıklara düşse bile; serpilip gelişir, boy verir, hasada durur.

İşte bu insanlık düşmanı bitkilerin ekildiği her yerde; felaket kaçınılmaz, kapıları çalmak, kıyamet kopmak üzeredir.

Tarikata girmeye aday olan kişi, eğitime hizmetçilikle başlar. Tek bir söz söylemesi, konuşması kesinlikle yasaktır. Şeyhinin – Hoca Efendinin ağzından çıkan her şey, bir Tanrı Kelamıdır. Kadın ve erkek, Tarikat Şeyhinin insanın aklını durduran, kanını donduran; onurunu – kişiliğini yok eden sınavından geçmek zorundadır.

Siyasallaştırılmış dinlerin, radikal siyasi kurumları Tarikat ve Cemaatler; beyinlerinin zifti karanlık dolu, arka odalarında; sır gibi sakladıkları şeriat devleti kurma amaçlarından asla vazgeçmezler.

Tek hedefleri Şeriat Devleti kurmak olan Tarikat ve Cemaatler; en büyük güçlerini emperyalizm ve onun taşeronlarından alırlar.

Her ne kadar hiçbir Semavi Din, Peygamberi tarafından tebliğ edilişinde; mezhep, Tarikat ve Cemaat yoksa da; Tarikat ve Cemaatlerin tarihi, dinler tarihi kadar eskidir. Ve dinler Peygamberinin ölümünden sonra, en büyük zararı Tarikat ve Cemaatlerden görmüş; tebliğ edilmiş “Dinin” orijinal metnini özünden koparmışlardır.

Kız çocuklarının 6 yaş gibi çocukken evlendirilmesi… Erkek çocuklarına “Bademleme” geleneği adı altında tecavüz: Erkek çocuk büyüdüğünde, tecavüz etme sıranın kendisine gelecek olması koşullandırma hipnozu – geleneksel – zincirleme sapkınlığına “Cevaz” bulanlar: Hiçbir dinde olmayan bu sapkın anlayışın – çöl kültürü Arap örf ve geleneği – yaşam biçimi olduğunu çok iyi bildiklerinden, siyasallaştırılmış Emevi İslam’ına âşıktırlar.

Çünkü her Emevi – çöl Arap’ın karılarının dışında; Kız ve erkek çocuklarını kurban seçerek, bu dehşet ve vahşet “Fiili Livata” sapkınlığı içinde olduğunu bilmek “Sır” değildir.

Bu iğrenç Tarikat ve Cemaatler yılgın, yorgun, dargın, çaresiz; yarınları olmayan yoksul ailelerin çocuklarını zehirli ağlarına düşürerek; önce bedenlerini ve ruhlarını kirletiyor, tutsak alıyor, kendilerine kul ve köle yapıyorlar. Çünkü her Tarikat ve Cemaat mensubunu; önce bir Gassalin yıkadığı cesede çevirir.

Bir zamanlar mağdur ve mazlum rolünü oynayanların; zalim oldukları bir dönemden geçiyoruz.

Çünkü ağızları süt kokan – Süt Kuzusu kız ve erkek çocuklarımıza; son 20 yıldır bu sistemli ve kurumsal sapkınlık artıyor ve bu rahatlığı, siyasal iklimden güç alarak yapıyorlar.

Şu D(H)iyanet İşleri Başkanlığı ve Haham Başı, Atatürk ve O’nun Ulvi Cumhuriyetine karşı; mankurtlaştırılmış – sahibinin sesi olmuş bir yaratık gibi; her fırsatta ağzından lağım kusarken; bu vahşet ve sapkınlığa gıkını çıkarmıyor.

Bedenini tanımayan – uzuvlarının işlevsel bilincinde olmayan bu yaştaki çocuk: Kusmuk Zebanilerin iğrenç fantezilerine – sapkınlıklarına meze olarak kullanıldığını bilemez.

Bu kusmuk Zebanilerçocukları, “Oyun Oynuyoruz, Cennete Gitmemiz İçin Allah Bizi Nikâhladı” diyerek, “Allah İle Aldatanlar” kandırıyor.

Ortaçağ zihniyetli Mahkeme de: “Çocuğun Onayı – Rızası varmış, Zorlama Yokmuş, Mutluymuş, çünkü “Fiili Livata” anında gülüyor ve kahkaha atıyormuş.” kararlarıyla bu Mahkemeler, Tarikatlar, ezberci – nakilci, dogmatik düşünceleri ve fukara akıllarıyla: İnsanlık, dünya dijital çağı yaşarken; Bizim, bu hiçlik denizini sorgulayabilecek kadar geniş aklımızla alay ediyorlar,  rehin de almak istiyorlar.

Kız ve oğlan demeden körpecik bedenlere üşüşen aşağılık, iğrenç, çukur, yaban – doğa domuzu, Leş Kargası, beynini uçkuruna bağlamış ahlaksızlaralar, yarasalar… 6 yaşındaki bir kız çocuğunun evlenmesine Fetva Veren her tarikat şeyhi bir Peygamber; ıslak, yalvaç ve Şenur ağızlarından çıkan akıl ve mantık süzgecinden geçmemiş sözleri de, Meczupları tarafından Kuran Ayetleri hükmümde algılanan karanlık yapılardır.

Ülkemizde, çocuğuna tecavüz edildiği halde – bu iğrenç olayı; namusuna boğulup, sesini çıkaramayan binlerce, yüzbinlerce aile vardır. Bu toplumu saran – kanayan yara; Lut Kavmi anlayışı – alışkanlığı – sapkınlığı; çocuklarımızı bedenen ve ruhen robotlaştırıyor.

Kadınları bir meta – emtia gören – metalaştıran; hayvani şehvet güdülerine kurban eden ahlak, vicdan ve din yoksunları: Kız, erkek çocukları bu hastalıklı beyin ve ruhların – meczupların çemberinde, işgalinde ve esaretindedir. Kuran Kursları, Cemaat ve Tarikatlar; çocuklarımızı kirletmek için kumpas kurulan iğrenç, sapkın, bataklık yerlerdir.

Yürekleri cıfıt, ruhları kirli, beyinleri zifti karanlık ve hayvani duygular – şehvet üzerine kurulu, bu sapkın yapılar çok acil kapatılmalıdır.

Hâlâ doğa halinden kurtulamamış, insan görünümlü 2 ayaklı canlıları anlatmakta sözcükler yetersiz kalıyor. Daha doğrusu, insan yüreğim – düşüncelerim; bu 2 ayaklı mahlûkları anlatacak sözcükleri kullanmama izin vermiyor. İnsan olmaktan zül duyuyorum, kusasım, tüküresim geliyor, bu insan görünümlü yüzlere.

Yüreğinin engin denizler gibi derin maviliğini, insan yüzüne sererek; ağız dolusu gülmeyi unutanların ortak gözyaşları; tarikat ve Cemaatleri boğacaktır.

Bu tür ahlak, vicdan ve insanlık dışı tecavüzler; neden hep Tarikat – Cemaat ve Kuran Kurslarında yaşandığını hiç sorduk, sorguladık mı?

Geleceğimizi kaybediyoruz, ey Türkiye!

Halil Yılmaz – Hıtmiye

Eğitimci – Şair – Yazar

www.hitmiye.com

Suha_6331@hotmail.com

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

YORUM YAZ