TÖB SEN Merkez Yürütme Kurulu Başkanı Deniz Ezer: Öğretmeni ayrıştıran değil, birleştiren meslek kanunu istiyoruz!
Tüm Öğretmenler Birliği Sendikası Merkez Yürütme Kurulu Başkanı Deniz Ezer, öğretmeni ayrıştıran değil belirten meslek kanunu istediklerini belirtti.
Yürütme Kurulu adına Basın açıklaması yapan Tüm Öğretmenler Birliği Sendikası Merkez Yürütme Kurulu Başkanı Deniz Ezer, öğretmenlik meslek yasasının geri çekilmesini talep ederek şu görüşleri dile getirdi:
“Eğitim sistemimiz, siyasi iktidarların düşünülmeden yapılan uygulamaları ve tutarsız kararların sebep olduğu başarısızlıklarla dolu maalesef. Eğitim sisteminin kendisi sorgulanması gerekirken sistemin temel yapı taşı ve özveri üzerine kurulu öğretmenlik mesleği üzerinden sistem güncellenmeye çalışılıyor. Maalesef siyasi iktidar, benden olan güçlü olsun anlayışıyla eşitlik ilkesinden uzaklaşmıştır. Stajyer öğretmenlere adaylık sürecinde sendikaya girmeleri için yapılan baskılar, öğretmen ve idareci atamalarında mülakatta yapılan haksızlıklar vb. Liyakatın egemen olmadığı hiçbir ülkede ne eğitim ne de diğer sektörlerde bir başarı beklenemez. Zira eğitimdeki başarısızlık tablosu ortada. Öğretmenlik mesleğini nasıl geliştirebilirim?
Öğretmenlerin ekonomik kayıplarını nasıl telafi edebilirim?
Güvenceli istihdam’a tekrar geri dönüp öğretmeni kaygısız sadece eğitim öğretim sürecine motive edelim ,bilimsel içerik üzerinden yeniden yapılanalım gibi daha bir çok soru ve başlık üzerinden Öğretmenlik Meslek Kanunu oluşturulması gerekirken her şey iyide bir tek öğretmenin kariyer basamakları kalmış gibi ucube bir meslek kanunu dayatması ile karşı karşıyayız.
Bu ucube Meslek Kanununda kariyer basamakları adı altında öğretmenler gruplara ayrılmaktadır. Uzman ve başöğretmen adı altında hazırlanan yeterlilik kriterleri komediye dönüşmüştür. Örneğin askerlik görevini yapan öğretmenler cezalandırılmaktadır.10 yılı aşkın mesleğini layıkıyla yapan ve öğretmenlik mesleğinin en verimli olduğu dönemde olan öğretmenlerimiz uzman öğretmen olmak için eğitime tabi tutulacak.10,15,20 yılını sadece mesleğine adayan öğretmenler sınavda başarısız olurlarsa MEB tarafından siz uzaman öğretmen değilsiniz denilecek.
Öte yandan sendikalarda maalesef Öğretmenlik Meslek Kanunu’nu yeteri kadar teşhir etmemektedirler, Örneğin meslek kanununda sözleşmeli öğretmenlik kaldırılacak denilmemektedir.2014 ve 2017 yıllarında öğretmenlere dayatılan Performans sistemi bundan sonra kesinlikle olmayacak denilmemektedir. Örneğin Mülakat kaldırılmamıştır…..Bunun gibi tuzaklara karşı yandaş sendikanın tek bir cümlesi olmamıştır ve maalesef diğer sendikalarda bu konuda gündem yaratmamışlardır.
SINAVSIZ KOŞULSUZ 10 YILINI TAMAMLAMIŞ TÜM ÖĞRETMENLERE UZMAN ÖĞRETMENLİK VERİLMELİDİR.
Öğretmenleri kategorize eden ve kutuplaştırıcı ve geri dönüşü olmayan bir hataya girilmesini yanlış buluyoruz. İktidar bu konuda gerçekten öğretmenin lehine bir tavır ve düşüncede ise beklentilerimiz ve tavsiyelerimiz şu şekildedir.
1. Öğretmenlik mesleği uygulamadaki deneyimlerle gelişim gösterir sınavla değil. Uzman ve baş öğretmenlik ünvanın da ısrar ediyorsa için sınav şartı kaldırılmalıdır. 10 yılı aşmış her öğretmen uzaman öğretmendir. Ayrıca yazılı sınav ibaresi neyi ifade ediyor. Sınavı kim yapacak ve değerlendirme nasıl olacak. Zira mülakatlarda yapılan haksızlıklar ortadadır.
2.Verilecek eğitim teoriktir oysa öğretmenlik uygulama mesleğidir ve yaparken geliştirilir. Ayrıca bir eğitime gerek yoktur.
3. Öğretmenlerden istenen belge ve etkinlik başlıklarında haksız ve adaletsiz kısımlar düzeltilmelidir. Mesela bir öğretmen askerliğini yapmış ve vatanına olan görevini yerine getirmişken bu süre kariyer için sayılmıyor ama askerliğini öğretmen olarak yapanlar bu süreden faydalanabiliyor. Bu haksızlık giderilmelidir. Ayrıca geçmişte yaptığı etkinlikleri belgeleyemeyen öğretmenlerin bu mağduriyeti giderilmelidir. Geçmişe dönük bilgi, belge, değerlendirme yapılacaksa öğretmenin beyanı esas alınmalıdır.
4.İlla kariyer sisteminde ısrarcı iseniz önerimiz 10 yılını tamamlayan tüm öğretmenlerin uzman öğretmen 20 yılını tamamlayan tüm öğretmenlerde başöğretmenlik hakkı kazanabilmelidir.
Sonuç olarak daha önceden de belirttiğimiz gibi bu uygulama iyi düşünülmeden her zamanki gibi biz yaptık oldu anlayışıyla hazırlanmıştır. Amaç biat eden, sistemi sorgulamayan öğretmen kimliği yaratmaktır.
Milli Eğitim Bakanlığına sesleniyoruz. Kariyer yapmak isteyen öğretmenlere Akademik kariyer için maddi manevi yeterli destek verilebili. Ayrıca öğretmenlerin maddi ve manevi kazançları olabilecek uygulamalarda bakanlık projeler üretebilir. Öğretmenlerin haksız bir şekilde kategorize edilmesine sebep olabilecek, eşitlik ilkesinden uzak bir anlayışla yapılmamalıdır.
Bu uygulamanın tekrar gözden geçirilmesi, eksik yanlarının düzeltilmesi, aceleci ve siyasi çıkar amacıyla yapılmaması gerektiğini düşünüyoruz. Tüm öğretmenlere sınavsız, koşulsuz eşit haklar tanınana kadar yasal sınırlarımız içerisinde yargı yolu ve kamuoyu oluşturma gibi her yolu kullanarak sürecin takipçisi olmaya devam edeceğiz.
(Konuyla ilgili sorusu olan, sorun yaşayan tüm eğitim emekçileri bize ulaşabilir.