Atayurt Gazetesi -
$ DOLAR → Alış: 32,24 / Satış: 32,37
€ EURO → Alış: 34,79 / Satış: 34,93

“UTANMAK” DUYGUSU OLMAMAK…

Halil Yılmaz Hıtmiye
Halil Yılmaz Hıtmiye
  • 26.10.2021
  • “UTANMAK” DUYGUSU OLMAMAK… için yorumlar kapalı
  • 1.853 kez okundu

Antakya – Atayurt Gazetesi

Utanmak, toplumca onursuz sayılabilecek bir davranıştan dolayı üzüntü duymak, suçluluk duygusuna kapılmak, gülünç duruma düşmek, utanç duyumsamak…

İnsan psikolojik ve sosyolojik – toplumsal bir canlıdır. Canlılar içerisinde sadece insana özgü, olmazsa olmazlardan biri utanmak duygusudur.

Utanmak, Ar – Hayâ Etmek duygusunun temeli; bütün dinlerin de dayanağı olan Ahlaktır.

İnsani bir duygu olan utanmak, toplumun kişi üzerindeki bir yaptırım gücüdür. Başka bir anlatımla utanmak – hayâ etmek, toplumun kendi kendini kontrol etmesinin ahlaksal sistemidir.

İnsanın dışında hiçbir canlı utanma duygusu taşımaz, utanç duymaz. İnsana özgü davranışsal nitelikleri, ancak hayvanlar göstermez.

Utanma duygusu, toplumsal yaşama uymanın – katılmanın temel davranışlarından biridir. Utanmak duygusu çocukluk çağlarında – ailede başlar. Toplumsal – sosyal yaşama hazırlık aşamasını çocuk, kendi çevresinden öğrenir.

Utanmak duygusu ile suçluluk duygusu arasında sıkı bir bağıntı vardır. Çünkü toplumsal bir canlı olan insan, içinde bulunduğu topluma karşı kendinde sorumluk duygusu taşır. Kişi, toplumsal gelenek ve göreneklere ters düşen, toplumca genel kabul görmeyen davranışı karşısında; onurunun kırılmış duygusunu yaşar, derin acılar çeker, toplum karşısında değersizleştiğini düşünür.

Ve kendine “Ben bunu niçin yaptım” sorusunu sorar. Bu soruyu Kendine soran kişi, ne kadar büyük utanmazlıklar yapmış olsa da; insan yönü yontulmamış – bitmemiş, O’nda umut var demektir.

İşte bir kişinin, insan yönünün kalması ya da kalmaması; Narsistlik derecesini de belirler. Narsistlerde utanmak, suçluluk ve toplumuna karşı sorumluk duygusu gibi nitelikler olmaz. Aksine Narsist, kişilerin ve toplumun acı çekmesinden mutlu olur, zevk alır. Narsist, suçluluk duygusunu bilmez. Çünkü utanmak duygusu olmaz Narsistlerin.

Narsistin derdi başı, onu durmadan rahatsız eden, dinmeyen, çaresi olmayan, onmaz sızı – hastalık; değersiz ve yetersiz görünmesi, çevresince yok sayılması duygusudur. Bu değersizlik, yetersizlik ve yok sayılmışlık; onu deli, divane eder, akıl ve psikolojik sağlığını bozar. Sağduyulu davranışları, utanmak ve suçluluk duygusunu istese de gösteremez. Bu delilik ve divane oluş – gemlenemeyen duygu; Narsisti, mutlak güç ve yeterliliğini gösterme, duyumsama hazzına odaklar. Bu odaklanış yolundan, Onu ne utanmak, ne de suçluluk duygusu alıkoyamaz.

Toplumun utanma ve suçluluk duyma değerlerine sırtını döner, çevresince ve toplumca yetersiz ve değersiz görünüşünün depresif intikamını, çok yaman ve mutlak alır. Her şey onun hakkıdır ve o mutlak güçtür. Bütün kurallar onun için yok hükmündedir. O her zaman haklıdır, özeldir, suçlanamaz. Kendi kuralını, kendisi koyar, değiştirir ve uygular.

İşte, şu anda ülkeyi yönetenler de utanmak gibi insani erdemleri olmayan; ne oldum delisi olmanın, kudurmanın da ötesinde domuzlaştılar. Lut Kavmini aratmaz oldular. Çünkü Selefizmin – Vahabizm’in Türkiye temsilcisi Diyanet İşleri Başkanı, “Baldızıyla zina yapanın, karısıyla olan nikâhı bozulmaz” fetvasında bulunmuşlar.

İnsan merak ediyor. Acaba diyor insan; Selefizmin – Vahabizm’in temsilcisi, Baldızını ayartıp aktı da ondan mı biliyor?

Pandora’nın Kutusu, Kara Para, ticaret – siyaset – tarikat, mafya, ballı ve börekli, garantili ihaleler derken; ülkeyi Porno stüdyosuna çevirmekle de hızlarını alamamışlar. Bakan ve Milletvekilleri, “Umre” adı altında gittikleri KÂBE’NİN hemen yakınındaki otele; Ukrayna’dan, ölçülerini önceden belirleyip ısmarladıkları – getirttirdikleri, özel bayanlarla gurup Porno çevirmişler.

Bunların din, iman, insanlık anlayışları, namus, onur ve şerefleri, utanmak duyguları, yurt ve millet sevgileri; ülkeyi, halkı soydukları ve çevirdikleri gurup pornolarıyla doğru orantılıdır. Ne kadar çok soygun, talan yapmışlarsa; ne kadar çok yat ve katlarda ortak – gurup porno filmleri çevirmişlerse, ülke dışındaki gizli hesapları oranındadır.

Bu nasıl bir din, iman ve ahlak anlayışı? Bilen varsa, beri gelsin. Bunlar, bütün dinlerin temelinin Ahlak olduğunu; utanmak gibi insana özgü bir niteliğin bulunduğunu bilemeyecek kadar; akıl sağlıklarını yitirmiş – sıyırmış, avare kasnağa dönmüş, NATO’nun dölleri…

3 ay hapis yattınız, 20 yıldır ülkede soygun, talan,  zulüm, kan ve gözyaşı, ahlaksızlık diz boyu… Ya devrimciler gibi yıllarca hapis yatıp, işkencelerde can verseydiniz?

Hava görmeyenlerin, konuşmayanların, duymayanların ve utanmak duygusunu yitirmişlerin havası; karanlık ve kurşun gibi ağır olsa da; hiçbir güç, aydınlık şafakların söküşünün habercisi İbibik Kuşlarının seslerini kesemeyecektir.

Çünkü tarihi gelişimin gidişi – tarihsel sosyolojinin hep yarınlara akışı; dünyanın dönüşü gibi durdurulamaz. Bizlerin, babamızdan ve dedemizden ileri; çocuklarımız ve torunlarımızdan geri düşmemiz gibi…

Bunlar beyinleri hastalıklı, yürekleri çölleşmiş; çünkü “Bademleme” geleneğinin süzgecinden geçmişler: Miskin, edilgen, yumuşak, uyumlu, ağızlarından yağ ve bal akan mağdur görünümlüdürler.

Soğuktan uyuşmuş, fakat güneşi gördüğünde kobra yılanı gibi saldırgan, kene gibi kan emici, arsız, yırtık, pişkin, insani yönleri budanmış, hayâ damarları çatlamış ve cesurdurlar.

Atatürk Cumhuriyeti’ni, “Reklam Arası” sayan aymaz ve sapkınlar! Engin bir tarih deneyimine sahip asıl Türkiye Halkı; devrisaadetinizi – Fetret Devrinizi, utancınızın ve karanlığınızın reklam arası sayacaktır.

Değerli Okuyucularım!

Utanmak duygusu olmayan namussuzlar kadar; bir cesur olabilsek…

Halil Yılmaz HITMİYE

Eğitimci-Şair-Yazar

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

YORUM YAZ