Atayurt Gazetesi -
$ DOLAR → Alış: 32,22 / Satış: 32,35
€ EURO → Alış: 35,11 / Satış: 35,25

YÜKSEK MEVKİ, ALÇAK İNSAN MODELİ:))!!??..

Ali Dal
Ali Dal
  • 22.10.2020
  • YÜKSEK MEVKİ, ALÇAK İNSAN MODELİ:))!!??.. için yorumlar kapalı
  • 1.077 kez okundu

Sevgili okurlar;

Malumunuz; kâinatta alternatifi olmayan hiçbir şey mevcut değildir…Yüce Yaradan düzeni böyle kurmuş… Baktığımızda; acının tatlısı; yağlının yavanı; güzelin çirkini; zekinin aptalı; iyinin kötüsü; açın toku; sağın solu; kuzeyin güneyi; batının doğusu; soğuğun sıcağı; zenginin fakiri; özgürlüğün esareti; siyahın beyazı; uzağın yakını; büyüğün küçüğü; evvelin sonrası; dirinin ölüsü; duanın bedduası….uzayıp giden ve anlam bakımından zıt olan kavramlar daima sözümüzde, sohbetimizde, söylemimizde yer alır ve verilecek mesajları betimlemede kullanılır…

Günümüz dünyasında, sıkça kullanılır olan, “YÜKSEK – ALÇAK / TEVAZU – KİBİR / NAMUSLU – NAMUSSUZ / ÂLİM – CAHİL / MÜMİN – MÜNKİR” gibi sözcükler de bunlardandır… Yerinde kullanıldığında, söylenmek isteneni, verilecek mesajı uzatmaya gerek bırakmaz:))!!..

***

Bu girizgâhtan sonra; günümüzde eylem ve söylemlerdeki tutarsızlıkların, “kibrin” ortaya koyduğu “alçaklığı” ve “erdemli / tevazulu” insanların ulaştığı “yüksekliği”  mercek altına alıp; pirinçle taşın; şapla şekerin aynı şey olmadığını, iki kıssa ile bir kere daha izaha ne dersiniz…

KISSA 1:  Kartala sorarlar:

–  “Yükseldiğinde yere düşmek gibi bir korkun var mıdır?”

Kartal bu soruya güler ve şöyle devam eder:

“Ben insan değilim ki, biraz yükseldiğimde kendimi beğenip havalara gireyim; bir kartal olarak yükselip zirveye ulaştığımda da daima gözlerim hep aşağıdadır:)!!.. Ve yükseldiğim yere aşağılardan başladığımı asla unutmam:))!!..”

***

KISSA 2::

Profesör, bir öğrenciyi kürsüye çağırıp:

– “Bu günkü dersi sen anlat bakalım” der. Öğrenci başlar anlatmaya… Profesör öğrencinin sözünü yarıda kesip:

– “Şimdi kürsünün üzerine çıkarak devam et” der. Öğrenci, kürsünün üzerine çıkarak, kaldığı yerden devam eder. Profesör, öğrencinin sözünü tekrar kesip;

– “Kürsünün üstüne bir sandalye koy, sonra üstüne çık ve devam et” der.

Öğrenci denileni yapar ve yine başlar kaldığı yerden anlatmaya… derken, profesörden gelen yeni talimatla, sandalyenin üstüne koyduğu taburenin üzerine çıkan öğrenci, anlatmaya çalışırken, bir yandan da düşmemek için, dengesini kontrol etmenin telaşına kapılır. Bu telaş ve korkuyla devam ettiği konuşmalarında tutarsızlıklar, saçmalıklar baş gösterir!?.. Hoca bunun üzerine, “tamam artık aşağıya inebilirsin.” Deyip, amfideki öğrencilere: “bir insan yükseldikçe, dediklerinde tutarsızlıklar başlar. Çünkü, artık beyin söyleneni değil, bulunduğu yerden düşmemeyi önceler.” İfadesiyle, kısa yoldan diyeceğini demiş olur.

Sevgili okurlar,

Günümüze tekrar dönecek olursak; beklenmedik bir zamanda, layık olmadıkları (?!) önemli mevkilere gelenler, erdemli olmak babından, o yerin gerektirdiği vasıfları taşımadıkları için; “ani yükselmekten mütevellit” söylemlerinde ve eylemlerinde tutarsızlık hat safhada göze çarpar… Bilhassa verecekleri mesajlarının içeriğinden ziyade bulunduğu yükseklikten düşmemenin kaygısıyla, zırvalarlarken görürüz?!.

Buna rağmen, yine de bulundukları yükseklikten düşmemek için (?!) avazları çıktığı kadar bağırmayı, bağırdıkça anlamsızlaşmayı sürdürerek, hezeyanlarına ara vermezler!!??.. Bunların hezeyan hallerini saymaya kalksak, gün akşam olur:))!!..

* Aziz şehitlerimizi ”tane” sözcüğüyle ifade edenleri mi dersiniz…

*  Elazığ Depremi nedeniyle, 13 Eylül 2020 tarihinde Elazığ’a gidip,  seçmenlerine hitap eden ve “Elazığ’ın sahibi var… Recep Tayyip Erdoğan var…Allah’tan sonra biz varız” şeklinde zırvalayan Elazığ AKP Milletvekili Zülfü Demirbağ gibi…

* “Recep Tayyip Erdoğan, Allah’ın tüm vasıflarını üzerinde taşıyor” mealinde zırva ötesi salya saçan “malûm” AKP milletvekili gibi…

* “Dolar ve döviz kuru beni ilgilendirmiyor… Dolarla mı maaş alıyorsunuz?.. Ekonomik kalkınma hamlemiz sayesinde vatandaşın alım gücü ikiye katladı… Fert başına düşen gelir seviyesi 13 bin dolarlara fırladı…İşsizlikse önemli ölçüde azaldı..” gibi yüzde yüzü fasarya söylemleri vatandaşa hap gibi yutturmaya; çöplükte ekmek arayan milyonlarca vatandaşı ve bir o kadar kepenk kapatan esnafı “Bak burası çok önemli” tekerlemesini adeta otomatiğe bağlayıp vatandaşla “cambaza bak” oynamayı hünerden sayan Hazine ve Maliye Bakanı gibi…

* TÜİK’in, Diyanet’in, TRT’nin, YSK’nın, adeta ortadan ikiye yarılmış (!) ve saray güdümlü kararlar almaktan güven kaybına uğramış YARGI’ nın karar vericileri gibi…

* Soran, sorgulayan, neden, niçin, nasıl diyebilen, doğayı, hukuku, insan haklarını ve özgürlüğü savunan gençliğe susmasını telkin eden ve “okumuş insanı sevmem” diyebilen saray atamalı bir kısım üniversite rektörleri gibi…

* “2002 yılında dağıtılan sosyal yardım tutarı; 2 milyar iken; biz iş başına geldikten sonra sosyal yardım tutarını 50 milyar TL.’ye çıkardık” derken; farkında olmadan(?!) sosyal yardıma muhtaç vatandaş sayısındaki inanılmaz artışı ikrar ederken; “şüyuu vukuundan beter” olan AKP Lideri Erdoğan’ın itirafı gibi…

* “Askıda Ekmek” kampanyasını başlatan, İktidarın minik ortağı MHP Lideri Bahçeli; bu başlattığı “Askıda Ekmek Kampanyası” ile milletin ne kadar muhtaç hale düşürüldüğünü, zımnen de olsa ikrar ettiğini dahi ön görememesi gibi…

Zaten ilk baştan kartalın; “Ben insan değilim ki, yükseldikçe havalara girip, sapıtayım… Yükselirken daima gözüm aşağılardadır…” şeklindeki ifadesi meseleyi özetlemişti:))??!!..   Bu nedenledir ki; “Yüksek mevki, alçak insan modeli benim konum değildir!?” diyen kartalın, gocunmaması olağandır:))??!!..

***

“Yüksek mevki, alçak insan”

Size kârsa (?!) bize zarar

Unutulmuş (?!) akıl, izan

Size kârsa, bize zarar

***

Kibirlenmek, haddin aşmak

Şımarmak ve öfke taşmak

Liyakatten uzaklaşmak

Size kârsa, bize zarar

Ali DAL

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

YORUM YAZ