Atayurt Gazetesi -
$ DOLAR → Alış: 32,45 / Satış: 32,58
€ EURO → Alış: 34,80 / Satış: 34,94

17 ARALIK 1927 // ANKARA

Halil Yılmaz Hıtmiye
Halil Yılmaz Hıtmiye
  • 08.09.2020
  • 17 ARALIK 1927 // ANKARA için yorumlar kapalı
  • 1.020 kez okundu

Antakya – Atayurt Gazetesi

Gün geçmiyor ki bir tarikat, bir cemaat lideri ve ya meczubu; bir kız, oğlan çocuğu evladımızı ve ya zehirli ağına düşürdüğü bir kadını kirletmemiş; Kendi doğa hali – vahşi ve hayvani duygularına kurban etmemiş olsun.

En son sosyal medyaya düşen Uşşaki Tarikat Lideri Fatih NURULLAH Çukuru: Müridinin kızı için, “Ağlayınca Bıraktım” diyor, lütuf eylemiş Pezo…

93 yıl önce bu Beyin Fahişesi, takkiyeci ve Zındık yamyamlar ocağı FETÖ gibi tarikat ve cemaatler için Atatürk şöyle diyor:

“Efendiler! Biz tekke ve zaviyeleri din düşmanı olduğumuz için değil; bilakis bu tip yapılar, din ve devlet düşmanı olduğu, Selçuklu ve Osmanlıyı bu yüzden batırdıkları için yasakladık.

Çok değil, yüz yıla kalmadan eğer bu sözlerime dikkat etmezseniz göreceksiniz ki; bazı kişiler, bazı cemaatlerle bir araya gelerek, Bizlerin din düşmanı olduğumuzu öne sürecek, Sizlerin oyunu alarak başa geçecek ama sıra devleti bölüşmeye geldiğinde birbirlerine düşeceklerdir. Ayrıca unutmayın ki; o gün geldiğinde her bir taraf diğerini dinsizlikle suçlamaktan geri kalmayacaktır.” M. K. Atatürk / 17 Aralık 1927 // ANKARA

İşte buna dâhilik derler.

“Geldikleri gibi gitmediler // Kimi itini bıraktı, Kimi bitini // Kimi de piçini bıraktı! //Yoksa bu kadar Şerefsizin // Bizden olması mümkün değil!” Neyzen Tevfik

Hepsi de dış kökenli bu tarikatlar korkak, sinik, takiyeci – Sabataist (Gerçek Kimliğini ve Kilitlendiği Karanlık Düşünceyi Saklayan), hep yalan ve hep riyakârdırlar… Hepsi de “Keşke Yunan Galip Gelseydi” diyenler korosundan. Bilmezler memleket – yurt sevgisini, Kuvayı Milliye’yi… “Ya İstiklal; Ya Ölüm” özdeyişinin derinsel – ulvi anlamını bilemezler. Bu kutsal topraklarda kefensiz yatanlar, hiç de dert değil bu Zındıklara.

Bunların ülke sevdası da ulus sevdası da riya doludur. Onların bir İstanbul sevdası var; o da Osmanlının Kızıl Sultanı Abdulhamit’tir, Vatan Haini Vahdettin’dir.

Niçin Anadolu’yu – Ankara’yı sevmezler? Çünkü Ankara, Atatürk ve Kuvayı Milliye demek; emperyalist İşgalden Kurtuluş, yüzünü pozitif bilime, çağdaş uygarlığa dönük kurulmuş Cumhuriyet demektir.

Bunlar, her Şeylerini paraya, arsaya ve hayvani duygulara tahvil etmiştir. Yaşamlarını para, şehvet ve makam üzerine kurmuş, tinini – ruhunu şeytana – emperyalizme satmış… Vahşi Kapitalizm adına, insanın ve yaşamın kaynağı; yine insanı ve doğayı yakan, talan eden; her biri bir Sabataist Şeyhulşeytanlar, Şeyhuliblisler, Şeyhufiravunlar, Şeyhulakrepler, Şeyhulkaradullar yuvasıdır.  

Yumuşak başlı, uysal, uyumlu, sabırlı, edilgen, mağdur ve hatta kuzu görünümlü… Fakat aç kalmış, sabırlı ve vahşi bir kurt, sinsi bir Çakal; koynunuzda beslediğiniz bir akrep, sarı bir çıyandır şeriatçı faşist zihniyetin her bir “Mahlûku”.

8 -10 yaşındaki kız çocukları için tecavüzü yasallaştırma; Kendileri için de Muta Nikâhına… Babaları bu topraklar uğruna, yine bu toprağa düşmüş yetimlerin Hakkını, Kamu Malını dar’ül harp diye, erk eliyle talan etmeye fetva verenler… Erkek çocuklarına tecavüz edilmesine, “Bir Defadan Bir Şey Olmaz” diyen sapıklar! Bu ahlak anlayışı, dine bakış açısı; sapkın “Lut Kovmu” nun devamı Badeciler, Bademlemeciler anlayışıdır.

Şeriatçı anlayışın, aydınlanmaya – çağdaşlaşmaya – uygarlaşmaya; ülkesine, Kadına, Kız Çocuğuna karşı hiç dinmeyen bu aşağılayıcı, kin, intikam ve zulüm duygusunu hayal edemezsiniz. Bu zulmü, bu intikam duygusunu ve hıncı kavrayamazsınız. Kavrayamazsınız çünkü o kirli, kanlı ve iblisi felsefesini – dogmatizmini bilmeniz gerekir.

Vahşi Kapitalizm, sömürü ve zulüm çarkını; işte bu cahiller sürüsünün (Cemaat ve Tarikatlar) çalışmayan – ışık almayan, karanlıklara kilitlenmiş iblis kafalarıyla döndürüyor.

Değerli Okurlarım! Emperyalizm adına İslamiyet’i pazarlayan Emevi dinci – IŞİD, DEAŞ gibi Siyasal İslamcı İHVAN tarikat ve Cemaatların egemen olduğu devlet yönetimini – bir toplumsal yaşamı hiç hayal edip, düşündünüz mü?

Akılda, ahlakta ve vicdanda yer bulamayan – karşılığı olmayan; ulvi değerlere aykırı olan düşünce – inanç ve eylem; doğayı, insanı, toplumu, ülkenin birlik ve beraberliğini, insanlığı kucaklamayan hiçbir ritüel – ibadet dini bir öğretiyi referans alamaz, dinde yeri olamaz.

Var, diyen Biri varsa; Bana bu nitelikleri taşımayan ahlak ve dinin kaynağını – kitabını buyursun göstersin.

Hiçbir imparator, kral, padişah, şah, tiran… Hele demokratik yollarla geldiği iktidarını; kendi devletinin yer altı ve yer üstü zenginlik kaynaklarını talan etmek… Ülkesinin demokrasisini, Hukukunu ve tüm devlet çarkını ilga – yıkmak amacıyla kullanmamıştır.

Her samimi inanmış, her Muaviye için bir EBUZER; her Firavun için bir Musa gerektiğine inanır. Günümüz Muaviye ve Firavunlarına da bir EBUZER – bir Musa olacak biri çıkacaktır.

YCHP’nin başı (Yumuşak Diken – İyi Polis rolünde – George Soros’un Uyutan Baş Kemancısı)  +  FETÖ: Çok esrarengiz – çok daha gizemli kişiliği ve uluslararası ilişkileri olan; İngilizlerin Türkiye Veliahttı Abdullah GÜL’ü; Türkiye’nin başına sarmamanın ince kumpasları içindeler. Son düzlükte Sayın İnce de katıldı bu yarışa…

“Ekmek için Ekmelettin” örneğinde olduğu gibi; Sizleri, İblis ve Firavun arasında bir tercihe tutsak etmenin –  “Cehennem Taşları” şimdiden döşeniyor, Ey Yurtseverler, Benden söylemesi.

Dilerim ki Doğu Akdeniz’de, 3. Dünya Cehennemini koparmaya vesile olmayız.

Halil Yılmaz HITMİYE

Eğitimci-Yazar-Şair

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

YORUM YAZ