SUSMAYAN (…) KILIÇDAROĞLU; SÜKUT EDEN (?!) ERDOĞAN :))?!.

Sevgili okurlar;

Bidayetinden bu yana, empati yaparak cümle kurup (!!) iftiradan ve ithamdan azami derecede kaçınan (!!) birleştirici ve barışa yönelik çizgisiyle (!!) kimseyi incitmemiş olan (?!) ve sükuta azami derecede önem veren (!!) Erdoğan’ın bilir bilmez, ölçüsüz ve tartısız konuştuğunu “ben duymadım…”; ya siz duydunuz mu:))??!!..

Sükuta bu denli önem veren Erdoğan’a (?!) rağmen susmayanlara (…) ne demeli?!.. Hal böyle iken; CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun, “deprem, işsizlik, hukuksuzluk, yolsuzluk, yoksulluk, açlık, yasaklar, tarım, hayvancılık, sanayi, sağlık, eğitim, pandemi, diplomatik çuvallama gibi eften püften (!?) konuları”  diline pelesenk ederek hiç susmamasına ne dersiniz?!.. CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun çok konuşmasından şikayetçi olan Erdoğan’ın; akil adam (?!) duruşla; “Biliyorsan söyle ibret alsınlar… Bilmiyorsan sus ki arif sansınlar…” diyerek uyarıda bulunmasına kim, ne diyebilir ki?!.. 

18 yıllık iktidarları döneminde, ekonomik bakımdan zirve yaptırmış olmasından dolayı, dünyanın kıskanır olduğu Ülkemizde; “deprem, işsizlik, hukuksuzluk, yolsuzluk, yoksulluk, açlık, yasaklar, tarım, hayvancılık, sanayi, sağlık, eğitim, pandemi, diplomatik çuvallama” Vs. sorunlar halen varmış gibi (?!) bunları ısıtıp ısıtıp gündeme getiren ve susmak bilmeyen Kılıçdaroğlu’nu eğer Erdoğan uyarmasaydı, az kalsın ben uyaracaktım…

Sen tut, milletvekili olduğun İzmir’e, Deprem mahalline git, deprem öncesi önlemlerin alınmamış olmasını (!!) dillendiren depremzedelerin, deprem sonrasında evsiz barksız, per perişanlık içinde olduklarını, devleti yanlarında görmek istediklerini, kameraların karşısına geçerek; “olur olmaz” açıklamalarda bulun… Hem Partili Cumhurbaşkanlığını, hem AKP Genel Başkanlığını hem de  “Büyük Orta Doğu Projesinin Eş Başkanlığını” sırtlamış olan Erdoğan’a; ‘5 gün oldu, halen İzmir’de deprem mahallindeki enkazlar kaldırılmadı” deyip, İzmir’i terk et, olacak iş mi bu:))??!!..

..Ve ey Kılıçdaroğlu!.. Bu denli çok konuşacağına, biraz da dönüp, sükutu tercih etmeyi önemsemiş olan Erdoğan’ın; “diplomasızlığını” sık sık dillendirmiş olsanız da; derin bilgi ve tecrübeleriyle dünyayı kıskandırdığını (?!) göz ardı etme:))!!..Ve seni; “Bay Kemal… Ana Muhalefetin başındaki zat… Senin dünyadan haberin yok… Zavallısın… Biliyorsan söyle ibret alsınlar… Bilmiyorsan sus ki arif sansınlar…” mealinde ki uyarısına kulak tıkama!..

..Ve sen Kılıçdaroğlu; “İzmir Depreminde arama kurtarma çalışmalarının sona erdiğini; depremde 115 vatandaşımızın hayatını kaybettiğini, bin 35 insanımız yaralandığını, bu yaralılardan 999 vatandaşın taburcu edildiğini, 36 vatandaşın tedavilerinin sürdüğünü, 1 ay içinde deprem konutlarının yapımına başlanacağını, 2021 yılı bitmeden de bu evlerin, depremde zarar görmüş olan hak sahiplerine teslim edileceğini” müjdeleyen Erdoğan’ı; “Deprem öncesi tedbirlerin neden alınmadığı, deprem bölgesi olmasına rağmen neden dikey yapılaşmaya göz yumulduğu” gibi nafile suallerle meşgul etmekten vazgeç!!..

***

Hiç susmayan (!!) Kılıçdaroğlu’nun “hatalı ve rahatsız edici” çıkışları bir beş değil ki… Baksanıza, ormanda balta sallayanın “hıh deyiciliğini” cümle âleme ilan eylemekle birlikte Erdoğan’ın fanatik hayranı (…) olduğunu gizlemeyen Devlet Bahçeli’nin; İzmir Depremini kastederek; “Enkaz altında kalan CHP zihniyetinin belediyecilik anlayışıdır… Bunların kalpleri kararmış, vicdani refleksleri laçkalaşmıştır… Bu irade ve bu insanlık fukaralarının her sözü, her çıkışı deprem enkazından daha tehlikeli boyutlar içermiştir” diyebileceğini dahi öngörememiş!!..

Ayrıca derin tarih bilgisine sahip olan (?!) Erdoğan’ın; 1939 tarihinde, CHP’nin iktidarda olduğu tek parti döneminde yaşanan 1939’da Erzincan Depreminde; CHP’nin yetersiz kaldığını, Erzincanlıların mağdur edildiğini ortaya koyabileceğini hesap edememiş olan ve halen “hiç susmayan” Kılıçdaroğlu’nun akıl edemeyişi (??!!) büyük eksikliktir:))!!.. Erdoğan henüz, zamanın sosyal demokratı olup, aklı ve ilmi işaret eden Hazreti Ali’nin,  CHP üyeliğine dair kayıtları ortaya dökmüş değil:))!!??..  Bekle gör…

Şaka bir yana, CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun; çok mu, yoksa az mı konuşan biri olduğunu kamu oyu çok iyi bilmektedir… Hiçbir zaman toplumun genel kanaati,  münferit değerlendirmenin gerisine düşmez… Erdoğan kadar derin tarih bilgisi olmasa da (?!) Kılıçdaoğlu’nun, Hazreti Ali’nin mealen; “gerçekler karşısında susan dil şeytandır” özdeyişini… Yunus Emre’nin; “İlim ilim bilmektir… İlim kendin bilmektir…Sen kendini bilmezsen… Ya nice Okumaktır…” dizesini… Hacı Bektaşi Veli’nin; “Hararet nardadır, sacda değildir… Keramet Baştadır, saçta değildir… Her ne arar isen kendinde ara… Kudüs’te, Yeman’de Hac’ta değildir…”vurgusunu esas alarak konuşmaktan kararlı gibi görünüyor…

“Adam gibi adamlar konuştuğunda; “ne güzel söz” derler; sustuklarında ise; “ne güzel sükut” derler… Birbirini tanıyanlar ve anlayanlar arasında sükut, sözden daha çok derinlere ve daha çok uzaklara gider… Dilinin iddiasını yüreğin ispatlayamıyorsa, sükut et… “ vs…

Ariflerin sükutundan mana çıkarmasını bilenler, azdan da çok anlayanlardır… Ama manasızlığı mana belleyenlere veciz sözlerin tamamını da sıralamış olsanız nafiledir… Zira ferasetsizliğini far etmeyip, boş ve çok konuşmalarına alkış bekleyenler aymazdırlar!.. Vesselam…

****

Çok ve boş konuşan yavan ağızlar

Ne sükûttan anlar, ne sözden anlar

Bal yapmaz arıdan beş beter vızlar

Ne işmardan anlar, ne gözden anlar

****

Ölçüsüz, tartısız ticaret etme

Huysuz horoz gibi vakitsiz ötme

Lafını bilmeze sohbete gitme

Ne kıssadan anlar, ne özden anlar

****

Kişi yitirmişse sözde manayı

Koyun sürüsünde arar danayı

Sulh ile bitirmez süren davayı

Ne iknadan anlar, ne uzdan anlar

Ali DAL