CHP Hatay Milletvekili Suzan Şahin, Atatürk’e hakaret olayını Meclis gündemine taşıdı
Cumhuriyet Halk Partisi Hatay Milletvekili Suzan Şahin, Ayasofya Camisi’nde, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı programda Mustafa Kemal Atatürk’e hakaret eden imam eski imam Mustafa Demirkan’ı sert bir dille eleştirerek, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bağlı olduğu Cumhurbaşkanlığına hitaben Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay tarafından yazılı olarak cevaplanması istemiyle TBMM Başkanlığına soru önergesi verdi.
28 Mayıs 2021 tarihinde ‘Örgün Eğitimle Hafızlık Projesi’ kapsamında hafızlıklarını tamamlayan 136 öğrencinin katılımıyla Ayasofya Camii’nde düzenlenen programda imam Mustafa Demirkan’ın Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu lideri Mustafa Kemal Atatürk hakkındaki mesnetsiz ifadelerde bulunarak alenen hakaret etmesi üzerine tepkiler artarken CHP Hatay Milletvekili Suzan Şahin Atatürk’e rahmet okunması gerekirken devlet erkanı önünde hakaret edilmesinin kabul edilemez olduğunu söyledi.
Ayasofya’daki programda AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yanı sıra TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Sudan Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Muhammed Hamdan Dagalo Hmidti, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın da olduğunu, imamın hakaretlerine müdahale edilmediği ve sonrasında da hiçbir açıklama yapılmayarak soruşturma dahi açılmadığını belirten Millet vekili Suzan Şahin şu ifadeleri kullandı:
‘‘Mustafa Demirkan isimli şahıs sözlerinde; “Bu ve bu gibi mabedler mabed olarak kalması için inşa edilmiş. Öyle bir zaman geldi ki, bir asır gibi bir zaman için bu mabed-i şeriften Ezan-ı Muhammediye, namaz her şey yasak olarak üze haline çevrildi… Bunlardan daha zalim daha kafir kim olabilir… Yarabbi bu zihniyetin bir daha bu ümmetin başına gelmesini mukadder buyurma…” ifadelerini kullanmıştır. Bu sözler Mustafa Kemal ATATÜRK ve manevi şahsiyetine hakaret içermekte, açıkça Anayasaya, Türk Ceza Kanununa ve 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Sular Hakkında Kanuna aykırılık teşkil etmektedir. Hem iç hukukumuzda hem de uluslararası hukukta iftira, küfür, onur, şeref ve saygınlığı zedeleyici söz ve beyanlar düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında görülmemekte ve suç sayılmak suretiyle cezai yaptırımlara bağlanmaktadır.’’
HAKARET EDEN İMAM ERDOĞAN’IN HEMŞEHRİSİ
Ayasofya Camii’nde Atatürk’e ‘zalim ve kafir’ diye hakaret eden imam Mustafa Demirkan’ın Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Yekta Saraç’ın kayınpederi ve Recep Tayyip Erdoğan gibi Rize Güneysulu olduğu, geçen Şubat ayında vefat eden dünürü Emin Saraç’ın cenaze namazını kıldırdığı medyaya yansımıştı.
İMAM DERHAL GÖREVDEN ALINARAK HADDİ BİLDİRİLMELİDİR
Ayasofya’da Devlet erkanının katıldığı icazet töreninde Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarını hedef alarak, üstü kapalı olarak hakaret edip lanet okumanın suç olduğunu belirten CHP Hatay Milletvekili Av.Suzan Şahin açıklamalarını şöyle sürdürdü: ‘‘Ayasofya’nın açılışında laik Cumhuriyet ve kurucusuna lanet okundu, atanan başimam laikliğin kaldırılmasını istedi. Bugün ise vaaz veren imam ‘zalim ve kafir’ ilan etti. Hepsi de bilinçli seçilmiş gibi Ayasofya’da yaşandı. Atatürk’ün kurduğu Diyanet’ten maaş alıp beslenen bu imamlar bu cesareti AKP rejiminden alıyor! ‘Atatürk bizim kırmızı çizgimizdir’ diyen iktidarın küçük ortağı MHP de AKP de sözde değil özde tavır koymalı ve bu ayıba son verilmelidir. Ayasofya’da Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’e ve milletimize hakaret eden imam hakkında derhal ‘Atatürk’e hakaret ve halkın bir kesimine karşı kin ve düşmanlığa teşvik’ suçundan soruşturma açılması gerekmektedir. Kimsenin bu ülkenin insanını ayrıştırmaya, bölmeye hakkı yoktur.’’
Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti Devletinden ve yine Atatürk’ün kurduğu Diyanetten maaş alan imamın sözlerinin halkı ayrıştıran ve bölmeye yönelik olduğunu ifade eden Milletvekili Suzan Şahin, Atatürk‘ü cami düşmanı gibi gösterip, kin ve nefret dili ile Atatürk’e nefret uyandırma amacı ile beddua ve hakaret eden imamların görevinin yoksulluk, işsizlik, ekonomik kriz ve yönetilemeyen salgın hastalık sürecinde çağrısı dayanışma çağrısı yapmak olduğunu belirterek şu görüşleri dile getirdi: “ ‘Öyle bir zaman geldi ki bir asır gibi bir zaman içinde ezan ve namaz yasaklandı ve müze haline çevrildi. Bunlardan daha zalim ve kâfir kim olabilir’ diyen bu zihniyet bilmelidir ki 1918-1923 yıllarında İstanbul da Ayasofya da işgal altındaydı ve ulu önder Atatürk olmasaydı İstanbul elden gitmişti. Fatih fethedense Atatürk kurtarandır. Atatürk on binlerce camide ezan okunmasını, namaz kılınmasını sağlamıştır. İmamın okuduğu Bakara Suresi 114. ayeti kendi siyasi çıkarları doğrultusunda kullanması dini siyasete alet etmektir. Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun’un 1. maddesinde açıkça belirtildiği gibi bu yaptığı suçtur. Atatürk’ün kurduğu Diyanet İşleri Başkanlığı’nı acil şekilde idari soruşturma yapmaya ve suç olan bu söylemler nedeniyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nı ivedi şekilde gereğini yapmaya davet ediyorum.’’
CHP Milletvekili Suzan Şahin, Diyanet’in bağlı olduğu Cumhurbaşkanlığına hitaben Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay tarafından yazılı olarak cevaplaması istemiyle şu soruları sordu;
- Ülkemizin kurucusu ve kurtarıcısı ulu önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK’ün hatırasına alenen hakaret eden ve söven Ayasofya imamı hakkında yapılan hakarete tepki ve yaptırımınız olacak mıdır?
- Atatürk’e hakaret ve halkın bir kesimine karşı kin ve düşmanlığa teşvik etmek suçundan Ayasofya imamı hakkında soruşturma açılacak mıdır?
- Atatürk tarafından kurulan Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı olarak çalışan Ayasofya imamı görevinden alınacak mıdır?