DSP Genel Başkanı Önder Aksakal: Ecevit gibi Amerika’ya karşı başımızı dik tutalım!
Demokratik Sol Partisi Hatay il kongresini İskenderun ilçede gerçekleştirdi. DSP Hatay il başkanı Ali Kaya ilk kez bir partinin kongresini ilçede yaptıklarını belirtti.
İskenderun Belediye Kültür Sarayında gerçekleştirilen DSP Hatay kongresine DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, Vatan Partisi Hatay İl Başkanı Yunus Özgür Yıldırım, İlçe başkanı İbrahim Bedir, İskenderun Belediye Başkanı M. Fatih Tosyalı katıldılar.
Kongre saygı duruşu ve arkasından istiklal marşının okunmasından sonra başladı. Açılış konuşmasını DSP Hatay il başkanı Ali Kaya yaptı. Başkan Ali Kaya, DSP’nin ulusalcı sol olduğunu, Ecevit’in mirasının devamı olduğunu ve Atatürk ilke ve devrimlerine bağlı bir parti olduğunu ifade etti.
DSP Genel Başkanı Önder Aksakal iktidarı ve muhalefeti eleştirdi. Amerika’nın Türkiye üzerindeki oyunlarına karşı çıktı. HDP’nin kapatılmasındaki mal varlıklarına el konulmaması, devlet yardımının kesilmemesini eleştirdi. Amerika’ya karşı Ecevit gibi dik durulmasına işaret etti.
AŞILAMA BAŞARILIDIR
Genel Başkan Önder Aksakal konuşmasında şunları dile getirdi:
“Biz yeniden Demokratik Sol Parti olarak meclise gireceğiz. Bizim zamanımızda mecliste bir asalet, bir nezaket vardı. Liderler birbirine hakaret etmez ve iftirada bulunmazlardı. Şimdi ise ne konuşma adabı ne de saygı kaldı. Siyaset kurumunun görevi kavgalı bir ortam yaratmak mıdır? Hayır! Toplumu kamplaştırmak, kutuplaştırmak olmamalıdır. Diğer bir konu ise Covid 19 meselesidir. Covid 19 Dünya da ve bizde ekonomik, sosyal, siyasal anlamda etkileyen bir dönem geçirdik. Özellikle Uluslar arası alanda aşı çalışması dünya da ve bizim devletimizin çalışması geleceği ilişkin umutlarımızı güçlendirmiştir. Geleceğimiz için aşılama programına tavizsiz riayet etmektir. Aşılamaya itiraz doğru değildir, geçmişten bu yana insanlık salgın hastalığa karşı aşı ile korunabilmiştir.
EMPERYALİZME KARŞI BİRLİK OLMALIYIZ
Emperyalizme karşı birlik ve beraberlik, içinde olmalıyız. Vatanımıza, toprağımıza ve kardeşliğimize karşı bu emperyalist saldırıya karşı hep birlikte göğüs germeliyiz. İktidar ve muhalefet bir kayıkçı kavgasındadır. Yeni kurulan partiler ise mevcutlarının türevleridir. Yani aynı kavağın kaşıklarıdır.
Ecevit’in Haşhaş ve Kıbrıs meselesindeki dik duruşunu sürdürmeliyiz. Kıbrıs’ta barış hareketi ve bunun sonucunda Amerika ambargo koymuştur. Amargoya karşı çıkan Kaddafi’yi linç ettiler. Biz güldük. Suriye’ye saldırdılar ve sıra bize geldi. Türkiye’de bir iç savaş kışkırtıcılığı yapıyorlar. Ülkenin karışmasına sebebiyet verecek entirekalar içindeler, sağıyla, soluyla; iktidarı ve muhafeleti ile kem göz ile baksak bile buna karşı kol, kola girmeliyiz. Devlet düzenin bozulmasına müsaade etmeyelim. Dış güçlerin oyununa karşı herkesin birlik olması gerekir. İç savaş demek ülkenin bölünmesi demektir.
TÜRKİYE’NİN YÖNETİLMESİ AMERİKA’NIN İCAZETİNE BAĞLI OLAMAZ
Türkiye’nin yönetiminin değişmesi Amerika’nın icazeti ile olacakmış gibi Türkiye seçmenin 60-70 milyon insanımızın hiçbir hükmü yokmuş gibi burayı bir müstemleke davranmasına ses çıkarmayan bir muhalefet var. Geçmişte Kılıçdaroğlu “Bana Avrupa Birliği söz verdi. Avrupalılar bize para verecekler, Suriyelileri davullarla, zurnalarla memleketlerine göndereceğiz” dedi. Avrupa ile böyle bir işe girmek mübah, Rusya ile girmek günahtır. Kişiliğimizi ve kimliğimizi korumak ve kollamak zorundayız. Türkiye’nin çıkarları ile birleşmeyen hiçbir parti ile yan, yana durmayız.
PKK’NIN SİYASİ TEŞKİLATI HDP’YE DEVLET 57 MİLYON VERMEMELİDİR
Şehit kanları ile çizilmiş bu toprakların peşkeş çekilmesine izin veremeyiz. Demokrasi gerekçesi ile bu tür eylemlerde, söylemlerde bulunulamaz. Bu dönemde bir sınav dönemindeyiz. Anayasa Mahkemesi PKK’nın siyasi organı HDP’nin kapatılması ve banka hesaplarına derhal tedbir konulması ile Yargıtay Cumhuriyet Savcılığınca hazırlanan iddianameyi kabul ederek süreci başlattı. Başlattı ama banka hesaplarına el konulması talebini reddetmesi , manidardır. Buradan açıkça ilan ediyorum: Tedbir koymazsanız, tedbir alırlar. Devletin bu partiye 57 milyon vermesi mermi vermesi ile eşdeğerdir. Biz imkansızlıklar için çalışıyoruz. Adamlar insan hakları, demokrasi diyerek ülkeyi bölmeye çalışıyorlar, Devletten aldıkları para ile Polisime bunlar tokat atıyor.”
HÜSEYİN GÜLER