Ayakkabı Tamirci Ustaları : ‘Bizden Sonra Bu Meslek Biter’
Ayakkabı tamirciliği bir zamanlar gözde meslekti. Ayakkabı tamircileri harıl, harıl çalışırlar ve evlerine en geç giden meslek sahipleri idi. O günler geride kaldı. Bu meslek bu günlerde son nefesini veriyor. Tamirciler mesleklerini sürdürmekte zorlanıyorlar. Zaten bu mesleği yürütecek ne çırak, ne kalfa ne de usta yetişiyor. Görüştüğümüz Ayakkabı Tamirci Ustaları ise “Bizden sonra bu meslek sürmez” diyerek, noktayı koyuyorlar.
Ayakkabı tamirci ustaları bir de önerileri de bulundular: “Tamam bizim durumumuz ortadadır. Gelecek için devletin bir projesi olmalıdır. Yani çırak, kalfa ve ustaların yetişmesi için bir çalışmanın ve yasanın olması gerekir. Bir çırak, bir kalfa ve usta bir yılda yetişmiyor. Devlet bunun için sigorta ve bu elemanların yetişmesi için bizlere yardım etmesi gerekir.”
Ayakkabı tamircilerinin ikinci önemli önerileri ise kendilerinin Bağ-Kur ödemelerinin, milyonluk işadamlarının ödemesi ile aynı olduğunu bunun yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini ifade ediyorlar. Ayrıca Bağ-Kur’da 25 yıl ödemeden sonra yaşa bakmadan emekli edilmesinin gerektiğini belirtiyorlar.
AYAKKABI TAMİRCİ USTALARI NE DEDİLER ?
Selahattin Demirci:(Ayakkabı Tamirci Ustası ve Dükkan Sahibi
“Ben bu mesleği 40 yıldır yapmaktayım. Çok şükür ekmeğimiz çıkmaktadır. Kavrulup gidiyoruz, sıkıntımız bir çırak bir el altı bulamıyoruz. Mesleğimiz güzel meslek, bu mesleği büyük bir zevkle yapıyorum. Bizim mesleğimizi küçük görüyorlar, benimsemiyorlar ve bu yüzden eleman da bulamıyoruz. Pandemi günlerinde ciddi sıkıntılar çektik, bazen dükkan kiralarını ödeyemedik. Borçlarımız var, devlet yardımını aldık. Devletin verdiği yeterli değil ama buna da şükür diyelim.”
İdris Çağla : Ayakkabı Tamircisi Ustası
“Bu mesleğe başladığımda iyi durumdaydık. Bu güne geldiğimizde iyi sayılmaz, ayrıca çırak bulamıyoruz. Gerçekten ayakkabı tamircisi kalmadı. Boyacı tarzında tamirciler bulunmaktadır. Gerçekte ayakkabı tamircisi İskenderun’da tükenmektedir. Benim yaşım 45 bizden sonra çırak yetişmedi. Biz de emekli olduktan sonra bu mesleği bırakacağız. Yani bölgede ayakkabı tamircisi kalmayacaktır. Bizim yarınımız olmayacak, çünkü bize sahip çıkan yoktur. Ayakkabıcılar odası var, sadece aidat alıyor, onun dışında bir şey yapmıyorlar. Tamir dışında imalat, malzeme satarak ancak ayakta kalabiliyoruz. Bana göre gençlerimiz teşvik edilmelidir ki bu meslek sürsün ve yarını olsun.
Süleyman Sido (Suriyeli ve tamirci ustası)
Ben Suriye’den geldim. Ayakkabı tamirinin yanında imalat da yapıyorum. Ben 8 senedir bu işi yapmaktayım. Bu sanat baba mesleği ve Suriye’de iken bu işi yapmaktaydım. Babam halen Halep’te dükkanı bulunmaktadır. Çok şükür iyiyiz. Savaş biterse gitmeyi düşünürüm.”
İbrahim Gövce: Tamirci Ustası ve Dükkan Sahibi
“Ben çocuklarımla bu işi yapmaktayım. Genel anlamda nasıl işler durdu ise bizim işlerde durdu. Bir sürü sorunlar var ama bazen de iş bitiyor, gelip almıyorlar. Biz mecbur olarak tamir parasını peşin almaya başladık. Ben 68 yaşındayım halen çalışıyorum, gençler ise bu işleri yapmıyorlar, beğenmiyorlar. Müşteri de bazen “sen gidersen ne yaparız?” diyor. Ben de “İşimiz Allaha kalmış” diyorum.”
Ahmet Ayyıldız : Ayakkabı Tamirci ve Dükkan Sahibi
“Mesleğe başladığımda deri ayakkabı ve tamir işi çoktu. Büyük sanayi girince biz bağcık, ufak sökük gibi işler yapmaya başladık. Bir çırağın maliyeti bizim bağ-kur parasına denk gelmektedir. O yüzden çırak çalıştıramaz olduk, tek başımıza götürmeye çalışıyoruz. Pandemi süreci sıkıntılı geçti, çünkü biz mikropla iş yapıyoruz.
Benim devletimize şöyle öneride bulunuyorum: Bu mesleği veya küçük kurumlar yaşa bakılmadan, belli yasalarla emekli olsalar, insanları bu mesleğe çekilir diye düşünüyorum. Ben 25 yıl bağ-kur yatırıp emekli olsam, ondan sonra bağ-kur yatırmasam bu mesleği 10 yıl daha sürdürürüm. Bu sürede çırak alır yetiştirim ve bu da bu mesleğin ölmemesini sağlar.
Biz küçük işletmeciler, büyük şirketlerin ödediği bağ-Kur primini ödemekteyiz. Milyonluk iş yapanla bizim aynı primi ödemesi haksızlıktır. Bizim kaybolmuş yüz tutmuş bu mesleklerle ilgilenilsin. Ya bu prim aşağı düşsün, yani bizim mesleğin ciddiye alınmasını istiyorum. Bizim ayakkabı tamirciler bütün sıkıntıları yaşamaktadır.”
HÜSEYİN GÜLER