Hatay Diş Hekimleri Odası Başkanı Nebil Seyfettin: Halkımızın nitelikli ağız diş sağlığı tedavilerini gerçekleştirmede çalışmalarımızı sürdüreceğiz!
Hatay Diş Hekimleri Odası Başkanı Nebil Seyfettin, halkın nitelikli ağız diş sağlığı tedavilerini gerçekleştirmede çalışmalarımızı sürdüreceklerini söyledi.
Geçtiğimiz Cumartesi günü oda binasında düzenlediği Basın toplantısında, bu yıl Türkiye’de Bilimsel Diş Hekimliği’nin 114. Yılını Türk Dişhekimleri Birliği ile Hatay Diş Hekimleri Odası’nı 36.yılını kutlayacaklarını ifade eden Hatay Diş Hekimleri Odası Başkanı Nebil Seyfettin, “Mesleki özgürlüğü kısıtlamayan, meslek onuru ve hasta yararını gözeten, adil, nitelikli, erişilebilir sağlık hizmeti amaçlayan düzenlemelere gereksinim duyulmaktadır” diyerek sözlerine şöyle devam etti:
“Ülkemizde 22 Kasım gününü içine alan hafta; Türk Dişhekimleri Birliği ve Odaları tarafından toplumun ağız ve diş sağlığı konusunda bilinçlenmesine katkı vermek, dikkatini çekmek, doğru alışkanlıklar kazandırmak ve genel sağlığın ayrılmaz bir parçası olan ağız ve diş sağlığı konusunda izlenen politikaları değerlendirmek amacıyla “Toplum Ağız Diş Sağlığı Haftası” olarak kutlanmaktadır. Amacımıza ulaşabilmek adına, hafta boyunca tüm Odalarımızla birlikte, kamuoyu oluşturmak ve sesimizi yetkililere ulaştırabilmek için değişik etkinlikler düzenlemekteyiz.
Türk Dişhekimleri Birliği ve Odaları, toplumun ve bireyin ağız diş sağlığının iyileştirilmesini ve nitelikli dişhekimliği hizmetinin sunulmasını amaç edinmiştir. Bu hedefe ulaşabilmek için de bilimsel temelli, kanıta dayalı ve koruyucu ağız diş sağlığına öncelik veren politikaları savunmaktadır.
Son yıllarda, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve Dünya Dişhekimleri Birliği (FDI) öncülüğünde başlatılan ve İstanbul’da gerçekleştirilen FDI Kongresi’nin de sonuç bildirgesi olarak imzalanıp deklare edilen FDI 2020 Vizyonu olan “Ağız sağlığı, genel sağlığın ayrılmaz bir parçasıdır ve temel insan hakkıdır” sloganını Türk Dişhekimleri Birliği ve Odalarımız en önemli temel hedef olarak görmeye devam ediyor.
EKONOMİK KRİZ SERBEST ÇALIŞILAN MUAYENEHANELER AYAKTA KALMAKTA ZORLANIYOR
Geçtiğimiz iki yıl, yaşanan pandemi nedeniyle dünyada ve ülkemizde meslek grubumuzu da ilgilendiren olumsuzluklara sahne olmuştur. Tüm dünyada süregelen ekonomik krizin de eklenmesiyle serbest çalışılan muayenehaneler ayakta kalmakta zorlanmaktadır.
Bu süreçte, özel sağlık kuruluşları pandemi koşullarında çalışarak kamuya hizmet verip, devletin üzerinden yükü almışlardır. Üniversitelerde eğitim sekteye uğramış; öğrencilerin klinik eğitimleri eksik kalmıştır. Kamuda çalışan meslektaşlarımızın görev tanımları değişmiş ve filyasyon yükünü üstlenmişlerdir. Bu dönem boyunca kamuda hasta randevuları verilmediği ya da çok sınırlı tutulduğu için pandemi koşullarının yumuşadığı bugünlerde birikmiş tedavileri karşılamak amacıyla kısa aralıklarla yoğun MHRS randevularıyla karşı karşıya kalındığını görmekteyiz. Bu durum tedavilerin niteliğini etkilemekte ve dişhekimi meslektaşlarımızla hastaları karşı karşıya getirmektedir. Niteliğin değil niceliğin öncelenmesi halk sağlığının kötü yönde etkilenmesine sebep olmaktadır. Kamu ve özel sağlık kuruluşlarında, farklı statülerde çalışan tüm dişhekimlerinin özlük haklarının, çalışma ve emeklilik koşullarının iyileştirilmesi için daha fazla düzenleme yapılması gerekmektedir.
Son 10 senede giderek artan ve yeterli öğretim kadrosu oluşturulmadan, sayısı 100’ün üzerine çıkarılan dişhekimliği fakülteleri meslek grubumuzun bir başka önemli sorununu teşkil etmektedir. Pandemi nedeniyle yüz yüze eğitimin aksamış ve yeterli klinik eğitimlerinin verilememiş olması; mezuniyet sonrası eğitim ihtiyacının artması gerekliliğini doğurmuştur. Hem mezun sayısının hem sahibi dişhekimi olmayan sağlık kuruluşlarının artması, genç meslektaşlarımızın zorunluluktan buralara yönelmesi ve ucuz iş gücü haline gelmesi sonucunu beraberinde getirmektedir. Sahibi dişhekimi olmayan ticarethane benzeri kurumlarda çalışmaları, yetersiz ücret ve uygunsuz çalışma koşulları genç kuşağı yurt dışına yöneltmektedir. Tüm bu sorunların çözümü için üniversite sayısı, eğitim, iş gücü ve istihdamın nicelik ve nitelik açısından planlamasının düzenlenmesi gerekmektedir.
Sahibi dişhekimi olmayan sağlık kuruluşu sayısındaki artış, zincir işletmelerin sayısının artması ve diş hekimlerinin ucuz iş gücü haline getirilmesi, mesleğin geleceğinin sermaye sahiplerine bırakılması mesleğimizin karşı karşıya bırakıldığı önemli sorunlardandır. Meslektaşlarımızın özlük hakları gözetilerek, dişhekimi yanında dişhekimi çalışabilmesinin önü açılırsa bu sorunların çözümüne katkı sağlanabilir. Tüm bunların yanı sıra Avrupa ve komşu devletlerde yaşanan kriz ve çatışma durumu; yetkinliği ve denkliği kontrol edilemeden sisteme dahil edilen veya ruhsatsız çalışan mülteci dişhekimi ve öğrenci sayısının artmasına neden olmuştur.
2017 yılında yürürlüğe giren “Uluslararası Sağlık Turizmi ve Turistin Sağlığı” hakkındaki yönetmelikten sonra ülkemizde “Uluslararası Sağlık Turizmi” hızla yaygınlaşmaya başlamıştır. Bu hızlı yaygınlaşma çözülmesi gereken sorunları da beraberinde getirmektedir. Mevcut mevzuat pratikte dişhekimi olmayan yatırımcıların veya acentelerin, çok işi, düşük maliyetlerle, rekabetçi ücretlere yaptırabilmek için özellikle yeni mezun dişhekimlerini ucuz iş gücü olarak çalıştırmasına sebep olmaktadır. Bu durum mesleğin uygulanmasında kaliteyi azaltmakta ve mesleğin kötü uygulanmasına bağlı hasta şikayetlerini arttırabilmektedir.
Çözüm için Bakanlıķlar, meslek örgütü ve ilgili kurumlarla çalışılıp mevzuattaki eksiklikler, bilgilendirme ve tanıtım, reklam ve etik, hizmet organizasyonu, sürdürülebilirlik ve denetim konularında düzenlemeler ve iyileştirmeler yapılması gerekmektedir. Bu sayede kaliteli ve sürdürülebilir sağlık turizmi uygulamaları, meslektaşlarımıza meslek onuruna yakışır uygun şartlarda istihdam yaratılmasına olanak sağlayacaktır.
AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI HİZMETİ SUNULAN ÖZEL SAĞLIK KURULUŞLARI HAKKINDA YÖNETMELİK NEYAZIKKI BEKLENTİLERİ KARŞILAMAMAKTADIR
2015 senesinde çıkarıldığı günden bu yana defalarca ertelenen ve 06 Ekim 2022 tarihinde yayınlanan “Ağız ve Diş Sağlığı Hizmeti Sunulan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmelik” ne yazık ki beklentileri karşılamamaktadır. Mesleğimizin sermayeye giderek daha fazla teslim olduğu bugünlerde; bu sorunları bilen ve çözüm üretmeye vakıf olan meslek örgütümüzün önerilerini dikkate alarak hazırlanacak bir yönetmelik ihtiyacı söz konusudur.
Mesleki özgürlüğü kısıtlamayan, meslek onuru ve hasta yararını gözeten, adil, nitelikli, erişilebilir sağlık hizmeti amaçlayan düzenlemelere gereksinim duyulmaktadır. Bu düzenlemeler arasında;
Yeni açılan ve YÖK’ün, eğitime başlama kriterlerini tamamlamayan Dişhekimliği Fakültelerinin kapatılması sağlanmalıdır.
Fakülte kontenjanları eğitimin niteliğini arttıracak şekilde azaltılmalıdır.
Kamuda çalışan meslektaşlarımızın, niteliksiz tedavi yaratan performans uygulamaları ve MHRS üzerinden planlanan tedavi süreleri, olması gereken zamana yayılmalı, hasta ve hekim odaklı bir planlamaya geçilmelidir.
BAĞKUR ve SGK’dan emekli olan diş hekimlerinin aylıkları, kamudan emekli olan meslektaşlarının emekli aylıkları seviyesine getirilmelidir.
Ülkemizde yaşanan ekonomik krizde, halkımızın sağlık hizmetlerine ulaşımında KDV %1’e indirilmelidir.
Sermayenin kontrolündeki özel sağlık kuruluşlarında, diş hekimlerinin işçileştirilmesinin önüne geçilmelidir.
Ülkemizde yaşanan sağlıkta şiddet vakalarına karşı, yasal önlemlerin titizlikle uygulanması sağlanmalıdır.
Bilimsel ve teknolojik gelişmelerin ışığında tüm diş hekimlerinin ağız ve diş sağlığı hizmeti sunumunda bilgilerini güncellemeye devam ederek açıkladığımız olumsuz koşullara rağmen halkımızın nitelikli ağız diş sağlığı tedavilerini gerçekleştirmede çalışmalarımızı sürdüreceğiz.
Aile Dişhekimliği Modelinin, pilot çalışmalarını izlenmesi, TDB nin yetkilileri ile birlikte değerlendirilmesi ,2023 yılında Kamu ve Özelde çalışan Dişhekimlerin kapsamalıdır.
Unutulmamalıdır ki, Sağlık Hizmetleri Kamu hizmetleridir. Özel sağlık kuruluşlarında üretilen sağlık hizmetleri de kamusaldır.
Türk Dişhekimleri Birliği ve 40 Dişhekimleri Odası, 38 yıllık geçmişlerinden gelen birikimle halkın ağız diş sağlığı ve mesleğin sorunları ve çözümleri konusunda yeterli bilgi ve tecrübeleri ile ulusal ağız diş sağlığı politikalarının oluşmasında katkı yapmaya hazırdır. Bu duygularımla, meslektaşlarımızın ve halkımızın 22 Kasım Ulusal Dişhekimliği Gününü ve Toplum Ağız Diş Sağlığı Gününü kutluyor, hepinize sevgi ve saygılarımı iletiyorum.