Prof. Dr. M. Tolga Çöğürcü: Hatay’da yıkılan binalar, Beton kalitesinden, Kum kalitesinden, Zemin etüdü yanlışlığından ve Demir eksikliğinden meydana gelmiştir!
Hatay’ın İskenderun ilçesinde, İskenderun Teknik Üniversitesi Merkez Kampüsü Turuncu Salonunda “6 Şubat Depremleri ve Afet Önlemli Kentler Çalıştayı” düzenlendi.
Çalıştay, 5 oturum şeklinde düzenlendi. Protokol konuşmalarından sonra konu başlığı ile şöyle:
- İmar, Kent Planlanma, Afet Risk Yönetimi Planlanma Kentsel Dönüşüm.
- Yapısal Değerlendirmeler İnşaat, Geoteknik-Yapı Statiği-Malzeme
- Depremlerin Yer Bilimleri Açısından Değerlenedirmeleri
- Disiplinler Arası Bakışla Afet Yönetimi
- Afet Sonrası Değerlendirmeleri Yönetim, Acil Müdahale, Orta ve Uzun Vadeli Mücadeleler.
Çalıştayda , Eski Enerji Bakanı Fatih Dönmez protokol konuşması yaptı, deprem döneminde burada görev yaptığını söyledi. Yine İstanbul Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen birer konuşma yaptılar.
Çalıştayda 12 Uzman konuşma yaparak deprem konusunda çalıştayı tamamladılar.
Çalıştayın da “Yapısal Değerlendirmeler, İnşaat- Geoteknik- Yapı Statiği Malzeme” konulu bölümde konuşma yapan Prof.Dr. M. Tolga Çöğürcü’nün konuşması çalıştaya damga vurdu. İzleyicilerden soruları değerlendiren Çöğürcü , “Tüccar mantığı ile bina yaparsanız, başınıza yıkılır” şeklinde ifade etti.
Çöğürcü ile ile çalıştay sonrası görüşme yaptık, çalıştay konusunda ve Hatay Depremi konusunda konuştuk. Çöğürcü Hatay’ın deprem bölgelerinde incelemelerini anlattı.
Prof.Dr.M.Tolga Çöğürcü İnşaat Mühendisi ve Konya Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi.
Çöğürcü, Çalıştay konuşmasında şu noktalara dikkat çekti:
Hatay’da benimde katıldığım deprem çalışması yaptık. Hatay’daki binaların yıkanmamış, elenmemiş, dolgu malzemelerine rastladık. Hatta deniz kumu kullanılmış, bir beton malzemesi ile karşılaştık. Bunun gerekli mukaveti sağlamadığını düşünüyoruz. Bölgenin deniz bölgesi olması nedeniyle aşırı bir su problemi var, bu problem yüzünden birçok binanın göçük kaybına neden olmuştur. Bu su problemi yüzünden demir paslanması sonucunda depremin yıkımının bunun yüzünden kaynaklandığını düşünüyoruz.
İskenderun, Serinyol, Antakya gibi ilçelerinde çalışmalarda yerin aşırı yumuşak olmasından ve depremin zorlaması ile yıkıldığını tespit ettik. Yine bu yapıların depreme dayanamadığını kalanların da dayanamayacağını tespit ettik ve bu binaların hızla yıkılarak yeniden yapılması gerektiğini tespit ettik. Çalışmalarımızda kullanılan betonların kötü olduğunu, taşıyıcı sistemin eksik olduğunu, bazı şeylerin eksik olduğunu, plan ve yönetmenlikler yerine özellikle ticaret anlayışının tercih edildiğini gördük. Konfor tercih edilerek, diğerlerinin es geçildiğini tespit ettik. Bölgenin aşırı nemli ve suların yer yüzüne yakın olmasından yeterince iyileştirilmemiş betonlardan olduğunu hemen, hemen bütün binalarda erezyon gözlemlendi. Özellikle yanlış yapılarda bodrum katlarda su yalıtımı, drenajın korozyyonun başlıca sebepleri olduğunu tespit ettik.
Zemin etütlerinde böyle yerlere ben bina yapılmasına karşıyım. Yerel yönetimler “benim yerim yok” ısrarı ile yapı yapılacaksa bu işin müteahhitlere bırakılmadan yerel yönetimler tarafından yapılması gerekiyor. Bina yıkımlarının zemin etütinin değerlendirmesinden sonra yapılması gerekiyor. Bu bölgede zemin iyileştirme işinin hatalı olduğunu, düzeltilerek teslim edildiğini ama aslında iyileştirme yapılmadığını, hatta belediyelerin buna onay verdiğini biliyorum. Sisin satın aldığınız bina iyileştirilmesi gibi gösteriliyor, iyileştirme yapılmadan veriliyor, çünkü açıp kazma şansınız yoktur, biz yerinde yapılan incelemeler ve müfettiş raporlarında bunlar vardır.
Çöğürcü İle çalıştay sonrası görüşme yaptık, Çalıştayın özetlenmesini sorduk.
Yıkılan Binalar Yapısal Sorunlardan Kaynaklanmıştır.
İskenderun Teknik Üniversitesi Salonunda yapılan çalıştayda geçen sene 6 Şubat tarihinde olan deprem ile ilgili “Deprem gerçeği nedir? Neler yapılmalı, neler öğrendik” gibi çalıştay düzenleniyor. Bende İnşaat Mühendisliği alanında deprem sonrası yapısal hasarlarla ilgili bir sunum hazırlamıştım. O sunumu sundum. Bu deprem bize çok şey öğretmesi lazım, bu depremden çok şey öğrenmemiz lazım, İnşaat mühendisliğinin önemi, bu alanda alınacak hizmetlerin önemi, yapısal tercihlerin önemini, kontrol edilen binaların yönetmenlikleri, neye göre hazırlanması gerektiğini öğreten acı bir tecrübe yaşadık, bu yönetmenliklerde kentsel dönüşümün hızlı bir şekilde öneminin artırılması gerekiyor, beton kalitesinin işçiliğin ve mühendislik hizmetlerinin, yönetmenliklerle bağlayıcı hale gelmesi gerekiyor. Özellikle tarımsal alanlar ve yumuşak zemin olarak tarif ettiğimiz alanlarda, yapıların tercih edilmemesi, bu alanların yeşil alan olarak tercih edilmesini istiyoruz. Yüksek katlı binaların deprem bölgesinden kaçınılmasını, kontrol süreçlerin yerel yönetimlerle birlikte kontrol edilmesi ve bunda ısrar edilmesi ve tavır alınmasını istiyoruz. Üniversite olarak her yönetmenlik ve kanuna paydaş olabiliriz, meslek odaları olarak paydaş olabiliriz. Katkı sunmak istiyoruz, bu ülkenin böyle bir acı yaşamasını temenni etmiyoruz, bu acılar önlenebilir, tekrar yaşanmayabilir, bu bizim elimizde, hızlı bir şekilde: İnsani ve ahlaki problemlerimizden arınıp, ülkemizi medeniyet seviyesi açısından iyi bir noktaya getirmenin yolu bu depremden edindiğimiz tecrübelerden olumlu yönde kullanmak olduğunu düşünüyorum.
Hatay İçin Acil Mastır Planı Hazırlanmalıdır.
Hatay için acil olarak Mastır planlarının hazırlanması gerekir, bu mastır planları hazırlanırken zemin özelliklerinde kuvvetli olan bölgelerin seçilmesi, yüksek katlı binalardan kaçınılması, denetim mekanizmasının her yerel yönetimler bakımından hem de siyasi irade tarafından hazırlanan yönetmenliklerin tama olarak, uyulması halinde bu işlerin çok kolay çözüleceği anlamına geliyor. Bizim sahada yaptığımız araştırmada 2018 yönetmenliğine göre, düzgün yapılmış, kaliteli yapılmış, mühendislik hizmetlerinin almış olduğu birçok yapıda herhangi bir hasar oluşmadı, can kaybı yaşamadık. Bu şunu göstermektedir: Düzgün, kaliteli ve mühendislik hizmeti alan yapılarda, iyi denetlenen yapılarda herhangi bir hasar ve can kaybı oluşmuyor. Dolaysıyla bunun üzerine gidilmeli, 2 bin yılından önce yapılmış, özellikle, yüksek katlı binaların deprem güvenliklerinin hızlı bir şekilde araştırılması, eğer yıkılması gerekiyorsa yıkılması, güçlendirilmesi gerekiyorsa güçlendirilmesi, bu yapı sıtuğunun acil bir şekilde, Hatay bölgesinde ayakta kalan binalarda da yapılması elzem diye düşünüyorum. Bunu da istenirse yerel yönetimlerin ve siyasi iradenin yapacağına inanıyorum.
HÜSEYİN GÜLER