Atatürkçü Düşünce Derneği, 6’lı masa bileşenlerine mesaj: Sizden cesur, ilkeli, kararlı duruş, yol haritasında ortaklaşma ve söylem birliği bekliyoruz!
Atatürkçü Düşünce Derneği, 6’lı masa bileşenlerine, “Sizden cesur, ilkeli, kararlı duruş, yol haritasında ortaklaşma ve söylem birliği bekliyoruz” uyarısında bulundu.
Atatürkçü Düşünce Derneği Antakya Şube Başkanı Kezban Kuran, Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Merkezi’nin, 6’lı masa bileşenleri, CHP, İyi Parti, Demokrat Parti, Saadet Partisi, Gelecek Partisi ve Deva Partilerine, “Yeter Artık” başlığı altında yapılan uyarıyı şu dile getirdi:
“Belki uzun yıllar yaşayacağımız yönetim biçiminin (rejimin) de belirleneceği seçime birkaç ay kaldı.
Aziz milletimize, adını taşıdığımız büyük Atatürk’e, devrim şehitlerimize, kurucularımıza, başta kurucu genel başkanımız Muammer Aksoy olmak üzere 34 yıldır laik cumhuriyeti koruma yolunda can veren, bedel ödeyen onlarca yöneticimize, 342 şubemiz ve 40 temsilciliğimizde özveriyle çalışan on binlerce üyemize karşı taşıdığımız sorumluluk gereği siz değerli 6’lı masa bileşenlerini uyarmayı görev sayıyoruz…
Sizden cesur, ilkeli, kararlı duruş, yol haritasında ortaklaşma ve söylem birliği bekliyoruz.
Hedefe kilitlenmiş milyonları Ayrıştıran, kararsızlığa düşüren farklı sesler, uyumsuz görüşler, devlet yönetme ciddiyeti ile bağdaşması olanaksız fanteziler, emperyalizmin 100 yıllık hayallerini besleyen aykırı fikirler duymak istemiyoruz.
Seçim kapıda, kitleleri heyecanla ayağa kaldıracak, dağlara taşlara umudun adını yazdıracak, değişim rüzgarları estirecek olan sizsiniz.
Emperyalizm işbirlikçisi mezhepçi ve mikro milliyetçi siyasetler karşısında dik durmanızı, cumhuriyetimizin kuruluş felsefesine, üniter ulus devlete, laik hukuk devletine sahip çıkmanızı, anayasaya (başlangıç dahil her maddesine) sadakatten ayrılmamanızı, karşı devrim gericiliğine geçit vermemenizi beklemenin en doğal hakkımız olduğunu düşünüyoruz.
Kısır oy hesaplarıyla din istismarcısı çevrelere ödün vermenin sonunun hüsran olduğu tarihte çok görüldü, yakın geçmişte de en acı biçimiyle yaşandı.
Yönümüz aklın tutsak edildiği din devletleri bataklığı değil, büyük Atatürk’ün gösterdiği çağdaş uygarlık düzeyini aşmak olmalı.
Egemenliğin kayıtsız şartsız milletin olduğu bir meclis sistemi, hesap vermenin görev olduğu namuslu bir devlet düzeni istiyoruz.
Toplumcu, kamucu ve emekten yana politikalar uygulayacağınızdan, örgütlü toplumun önünü açacağınızdan, yolsuzlukların hesabını soracağınızdan emin olmak istiyoruz.
Yok edilen özgürlüklerimizi, talan edilen ulusal varlıklarımızı, gasp edilen cumhuriyet kazanımlarımızı geri istiyoruz.
Laikliğin; demokrasisinin de, cumhuriyetimizin de olmazsa olmazı, 100 yıldır altında güvenle yaşadığımız devlet kubbemizin kilit taşı olduğunu unutmamanızı istiyoruz.
Yeniden “bilhassa kimsesizlerin kimsesi” olan cumhuriyetin tüm yurttaşlara sağlayacağı saygınlık ve eşitliği istiyoruz.
Yeniden özgür düşünce ve bilim temelli bütüncül kalkınma istiyoruz.
Yeniden laik bilimsel eğitim istiyoruz.
Yeniden üreten ve hakça bölüşen ekonomi istiyoruz.
Yeniden maceracılıktan uzak, emperyal telkinlere kapalı, bölge merkezli, karşılıklılık esaslı, onurlu dış politika istiyoruz.
Yeniden hayatta tek gerçek yol göstericinin bilim olduğunu içselleştirmiş bir yönetim istiyoruz.
Kadınlarımızın katledilmediği, çocuklarımızın tecavüze uğramadığı, gençlerimizin geleceklerini yurt dışında aramadığı, uyuşturucu baronlarından, kiralık katillerden, mafyadan arınmış, sokaklarında özgürce yürüyeceğimiz, yarınlara güvenle bakacağımız bir memleket istiyoruz.
Kısacası, Cumhuriyetimiz 100. yaşında yeniden Atatürk cumhuriyeti olsun istiyoruz.
Umuda susadık, özgüvene susadık, liyakate susadık, ilkeli, ahlaklı, dürüst siyasete susadık.
Yeter artık !
Kaygılarımızı anlayın ve gereğini yapın. Saygılarımızla.”