Atayurt Gazetesi -
$ DOLAR → Alış: 32,18 / Satış: 32,31
€ EURO → Alış: 34,58 / Satış: 34,72

Eğitim Bir Sen: Öğretmenlik Meslek Kanunu vaatte kalmasın, hayat bulsun!

Eğitim Bir Sen: Öğretmenlik Meslek Kanunu vaatte kalmasın, hayat bulsun!
  • 23.11.2020
  • Eğitim Bir Sen: Öğretmenlik Meslek Kanunu vaatte kalmasın, hayat bulsun! için yorumlar kapalı
  • 597 kez okundu

Memur Sen Hatay İl Temsilcisi Ve Eğitim Bir Sen Hatay 1 Nolu Şube Başkanı İsmail Bayrakdar; Öğretmenlik Meslek kanununun vaatte kalmamasını hayat bulmasını istedi.

Memur Sen Hatay İl Temsilcisi Ve Eğitim Bir Sen Hatay 1 Nolu Şube Başkanı İsmail Bayrakdar, 24 Kasım 20  Öğretmenler günü dolayısıyla düzenlediği Basın toplantısında şu ifadelere yer verdi:

24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla eğitim çalışanlarının sorunlarına dikkat çekmek ve öğretmenlerin meslek kanunu talebini dile getirmek amacıyla düzenlediğimiz basın toplantısına hoş geldiniz.

İnsanın, özünü keşfetmeye, kişiliğini inşa etmeye yönelik en büyük eylemi eğitimdir. Eğitimi, eğitim-eğitilen çerçevesinde, insanların birbirleriyle ilişkisinden, iletişiminden ve etkileşiminden beslenen akli süreçlerin hâkim olduğu ve ahlaki sonuçların hedeflendiği faaliyetler bütünü olarak kabul ediyoruz. Eğitimi, tam da bu yüzden hem bilim hem de hizmet noktasında vazgeçilemez, ertelenemez, yok sayılamaz, devre dışı bırakılamaz, alternatifi oluşturulamaz konumda görüyoruz.

Eğitimde geriye düşenin ahlakta, adalette, merhamette, bilimde öne çıkması, teknolojide önde olması, ekonomik ve diplomatik düzlemde fark oluşturması mümkün olmaz. Öğretmenlik, insanlığın en kadim ve önemli mesleklerinden biridir. Öğretmen, çocuklarımızın şuur sermayesini artırma, bilgi haznesini büyütme, idrak zeminini güçlendirme, hikmeti keşfetme, hakikate ulaşma konusunda beşerin insanlaşması ve bireyin uzmanlaşması yolculuğunda hem rehber hem de rol modeldir. Bu vasıf, öğretmenlik mesleğinin tarih boyunca önemli ve değerli kabul edilmesinin de başlıca sebebidir.

Eğitimde örnek gösterilen ülkelerde olduğu gibi, öğretmenliğin kamu sistemi içerisinde tanımlanmış eğitim-öğretim hizmetleri sınıfından müstakil bir meslek kanununa kavuşturulması hususu artık daha fazla ötelenmemelidir. Mesleğin hak ettiği şekilde tanımlanması, sosyal zeminde öğretmenlerin itibarının, haklarının korunması ve artırılması, yönetmeliklerle, genelgelerle oluşan görev, yetki, ehliyet, liyakat noktasındaki dağınıklığın giderilmesi için meslek kanununun ivedilikle yürürlüğe konulması gerekmektedir.

Ülkemizde resmî ve özel eğitim kurumlarında fiilen görev yapan 1 milyon 200 bin öğretmen var iken, öğretmenin yetiştirilmesinden emekliliğine kadar öğretmenlik mesleğini bütün olarak ele alan bir Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun olmaması; hukuki açıdan boşluk, mesleki açıdan ise yoksunluktur.

Kanun, hedefler ve gerçekler bağlamında uluslararası standartlara uygun bir kariyer mesleği niteliğini taşımalı; öğretmenin etkinliğini artıracak, itibarını yükseltecek hükümler içermelidir. Meslek kanununun yapılması için gereken talep de yazılması için gereken birikim de var. Bundan sonra bir tek şeye ihtiyaç var. O da kanunun çıkarılmasını hızlandıracak irade. Bizler Türkiye’nin bütün illerinden hep birlikte o iradeyi harekete geçirmek için sesleniyoruz: Meslek kanunumuzu istiyoruz, daha fazla beklemek istemiyoruz.

Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun çıkarılması hedefine, 11. Kalkınma Planı’nda da Millî Eğitim Bakanlığı’nın 2023 Eğitim Vizyonu’nda da yer verilmesi, hem talebemizi doğruluyor hem de tepkimizi haklı kılıyor.

Meslek kanununun çıkarılması noktasında niyet ve kararlılığın kamuoyuna deklare edilmesinin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen, bugüne kadar kamuoyuna net, açık ve kesin bir içerik paylaşımı yapılmış değildir. Millî Eğitim Bakanlığı’nca yürütülen çalışma, hazırlanan taslak, öngörülmüş bir tasarım mutlaka başta yetkili sendika olmak üzere, paydaşlarla iş birliği içinde ele alınarak olgunlaştırılmalıdır.

Bu noktada, öğretmenlik mesleğine, öğretmenlere, eğitime ve öğrencilerimize dair hassasiyetlerimizi, önceliklerimizi, talep ve beklentilerimizi şekillendiren, meslek kanununa dair çerçeve beklentimizi ifade eden hususlara da dikkat çekmek istiyoruz.

OECD’nin yayınladığı ‘Dünya Standartlarında 21. Yüzyıl Okul Sistemi Nasıl İnşa Edilmeli?’ başlıklı raporda yer alan, ‘Eğitimin bir ülkenin gerçekten önceliği olup olmadığı bazı sorular sorularak anlaşılabilir: Öğretmenlik mesleğinin toplumsal statüsü nedir? Öğretmenlere ödenen ücretler benzer eğitim geçmişine sahip bireylere ödenen ücretlere kıyasla nasıldır? Çocuğunuzun öğretmen olmasını ister misiniz? Medyada okullar ve eğitim üzerine haberler ne kadar yer buluyor?’ şeklindeki soruları yetkililerin dikkatine sunuyoruz. Bu soruların her birini, politika belirleyici, politika tasarlayıcı ve uygulayıcı konumda olanların cevaplaması gerekiyor.

Kesin olan bir şey var ki, PISA’da yüksek performans gösteren eğitim sistemlerinin çoğunda, öğretmenlere daha yüksek maaş verilmesi, eğitim geçmişinin daha fazla önemsenmesi, öğretmen niteliğinin artırılması ve öğretimin iyileştirilmesi odaklı eğitim harcamalarının payının daha fazla olması eğilimi bulunmaktadır.

Eğitim çalışanlarının en güçlü sesi, genel yetkili sendikası olarak, gerek akademik yayınlar gerek raporlar gerekse alan ve teşkilat taramalarıyla Öğretmenlik Meslek Kanunu noktasında gündemin oluşmasını sağladık. Birçok konuda olduğu gibi bu konuda da gündemi belirledik.

Nelere ihtiyaç duyulduğu, meslek kanununun hangi nitelikte olması gerektiği hususlarını 2018 yılında hazırladığımız “Öğretmenlik Meslek Kanunu İhtiyaç ve Öneriler” başlıklı raporla kamuoyuna açıkladık. ‘Öğretmenlik Meslek Kanunu, öğretmene destek kanunu olmalı’ üst başlığıyla kamuoyunun dikkatini çekmeyi, içeriğe ve olması gerekenlere ilişkin farkındalık oluşturmayı hedefledik. Yaptığımız çalışmaların, araştırmaların, yayınlarımızın ve hazırladığımız raporların ürettiği birikimi esas alarak ‘nasıl bir meslek kanunu olmalı, meslek kanununda neler olmalı’ sorularına verilecek cevaplarımızı netleştirdik. Tespitlerimizi ve tekliflerimizi burada bir bütün olarak ifade edecek değiliz, başat konu başlıklarına yönelik teklif ve talepleri ifade etmekle yetineceğiz.

Öncelikle resmî veya özel öğretim kurumu ayrımı yapmaksızın bütün öğretmenleri kapsayacak, öğretmenlik mesleğinin bütün boyutlarını ele alacak bir yasal düzenlemeye duyulan ihtiyaç konusunda geniş bir toplumsal mutabakatın varlığı herkesçe kabul edilmelidir.

Bu mutabakatın faydalı bir sonuç doğurması, meslek kanununun ‘öğretmenlerin statüsünü, toplumsal itibarını yükseltebilecek, haklarda kazanç sağlayacak, çalışma şartlarını iyileştirecek, şiddeti de önleyecek’ türden bir içerikle uygulamaya konulmasıyla mümkündür.

Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun eğitimin niteliğinin artmasına doğrudan ya da dolaylı olarak katkı sağlayacak pek çok düzenlemeye yasal dayanak oluşturma potansiyeli bulunmaktadır. Biz, meslek kanununda, öğretmenlerin özlük haklarının uluslararası standartlar çerçevesinde tanımlanmasını ve geliştirilmesini istiyoruz.

Sözleşmeli ve ücretli öğretmenlik gibi haksız ve çözüm yerine sorun üreten uygulamaları ortadan kaldırmayan bir düzenlemenin meslek kanunu niteliği kazanamayacağına inanıyoruz.

Resmî eğitim kurumlarındaki bütün öğretmenlerin kadrolu istihdamını emredici şekilde düzenlemeyen bir kanunun, öğretmene itibarını korumada yetersiz olacağını hatırlatıyoruz.

Öğretmenlerin mesleki ilerlemelerini sağlayacak şekilde kariyer basamaklarının yeniden hayata geçirilmesinin meslek kanunu iddiasının ispatı için şart olduğunu düşünüyoruz. İstihdamda güçlük çekilen bölgeler başta olmak üzere, zorunlu hizmet gibi dayatmalara son verecek, öğretmeni motive ve teşvik etmeye, imkânlar, fırsatlar ve artırımlı haklarla ödüllendirmeye dair hükümlerin mesleği özendirmeye, mesleği yürütenleri güçlendirmeye ilişkin ön şart olduğunu biliyoruz.

Öğretmenlerin atamadan yer değiştirmeye, yetişmeden gelişmeye, eğitim imkânlarından kariyer fırsatlarına, ehliyetten liyakate her konuda belirsizlikten, ayrımcılık ya da ayrıcalık kusurlarından kurtarmaya dönük hükümler meslek kanununun olmazsa olmazıdır.

Eğitim ve öğretim süreçlerindeki vazgeçilmez unsurlardan biri olan eğitim kurumu yöneticiliği ve eğitim liderliği konusu bir sorun olarak değil, bir konum olarak meslek kanunu kapsamında düzenlenmeli, yöneticilik ve liderlik süreçlerine katılım, bu pozisyonlardaki mali, sosyal ve özlük hakları da mutlaka kanuni bir dayanak ve güvenceyle tanımlanmalıdır.

Öğretmenin itibarının, statüsünün, hak ve imkânlarının, fırsat ve yetkilerinin artırılmasına dayanak yapılması gereken Öğretmenlik Meslek Kanunu, öğretmenlerin ve eğitim kurumu yöneticilerinin mali haklarında, hak, yetki, sorumluluk ve toplumsal beklenti ekseninde gerçekleştirilmesi kaçınılmaz görünen artış gerekliliği, kamu maliyesi dengesi, bütçe olanakları vb. bahanelerin arkasına sığınılmadan çıkarılmalıdır. Aksi hâlde, eğitimde istenilen başarının sağlanamayacağı, meslek kanunundan beklentinin karşılanamayacağı bilinmelidir.

Salgın süreci, okulun da öğretmenin de değerini; yokluğunun, eksikliğinin telafi edilemez niteliğini, toplumsal yapının ana direklerinden biri olduğu gerçeğini bir kez daha ortaya koymuştur. Salgın sebebiyle eğitim-öğretim faaliyetlerinde bilinen ve alışılagelen usullerin zorunlu olarak terk edilmesi, öğretmenlerimizin fedakârlıkları, azimleri, çabaları olmasa, bu zorlu sürecin, öğrenme kayıpları başta olmak üzere, giderilmesi mümkün olmayan zararlara sebebiyet vereceğini bugün çok net görebiliyoruz.

Eğitim çalışanlarımız, yılda bir gün övgü cümleleriyle geçiştirilen anma günlerini beklemiyor. 24 Kasım’da öğretmenlerimize verilebilecek en büyük müjde, haklarını koruyup geliştirecek, çalışma şartlarını iyileştirecek, uğradıkları şiddeti önleyecek, sorunlarına çözüm üretecek ve mesleklerinin itibarını hak ettiği yere taşıyacak bir içerikle Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun TBMM gündemine getirilmesidir.

Zaman, vaatleri gerçeğe dönüştürme, hedefleri sonuca ulaştırma zamanıdır.

Eğitim-Bir-Sen olarak, bu hususlar temelinde çıkarılacak Öğretmenlik Meslek Kanunu’na katkı ve destek sunacağımızı bir kez daha ifade ediyor; siyasi iradeyi, TBMM’yi ve Bakanlığı bu konuda adım atmaya çağırıyoruz. “

<strong>Çevre Bakanı Özhaseki’yi ağırlayan Başkan Öntürk:  Tüm Bakanlarımızla tam koordineli çalışarak ilimizi ayağa kaldırıyoruz!</strong>
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, deprem sonrası yeniden imar ve inşa çalışmaları yoğun olarak süren Hatay’da incelemelerde...
<strong>Hatay Büyükşehir Belediyesi İskenderun’da 3.500 metre uzunluğunda kaldırım yeniledi!</strong>
Hatay Büyükşehir Belediyesi, il genelinde ulaşımı daha modern hale getirmek ve yayaların daha konforlu bir ulaşım sağlaması için yol ile...
<strong>Hatay Büyükşehir Belediyesi,  Trafikte minik eller projesiyle öğrencilerle buluştu!</strong>
Hatay Büyükşehir Belediyesi, “Trafik Haftası” kapsamında Antakya Güzelburç Kızılay Konteyner Kent içinde bulunan Bedi Sabuncu Ortaokulu ve Atatürk İlkokulu öğrencilerine...
İskenderun’da iki kişi Hırsızlık amaçlı girdikleri tarihi binayı yaktılar
Hatay’ın İskenderun ilçesinde iki kişi hırsızlı amaçlı girdikleri tarihi binayı yaktıkları belirtildi. Hatay Valiliği tarihi binanın yanmasıyla ilgili olarak şu...
Dörtyol’da çalıntı araç şüphe üzerine yakalandı
Hatay’ın Dörtyol  ilçesinde çalıntı oluğu belirlenen araç, şüphe üzerine durdurulması sonucu gerçek ortaya çıktı. Hatay Valiliğinden yapılan açıklamada, Hatay Emniyet...
Avukat Mehmet Emre Karayiğit: Hatay’da 514 Hektar alan Riskli ve rezerv Alan ilan edildi!
Hatay Dörtyollu Avukat Mehmet Emre Karayiğit, Hatay’da iki ayrı bölgede toplam 514 hektar alanın rezerv alan ilan edilerek, Antakya ve...
İskenderun’da 2000 adet Captagon yakalandı
Hatay’ın İskenderun ilçesinde 2000 adet Captagon habı yakalandı. Hatay Valiliğinden yapılan açıklamada, Hatay Emniyet Müdürlüğü görevlilerince Uyuşturucu İmal ve Ticaretine...
Hatay Vakıflar Bölge Müdürü Osman Güneren: 2025 yılında Habibi Neccar Camisi ibadete açılacak
Hatay Vakıflar Bölge Müdürü Osman Güneren, Habibi Neccar Camisi’nin 2025 yılında restorasyonu tamamlanarak, ibadete açılacağını söyledi. Vakıflar haftası kutlamaları çerçevesinde...
Antakya Belediyesi ekipleri Park ve Yeşil Alanlarda çalışmalarını sürdürüyor
        Antakya Belediyesi Park Bahçe Müdürlüğü ekipleri, şehir genelindeki park ve yeşil alanlarda çalışmalarına devam ediyor.         Antakya Belediyesi’nden yapılan...
<strong>Hatay Büyükşehir Belediyesi Şehit ve Gazi Ailelerinin yanında olmaya devam ediyor!</strong>
Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Öntürk’ün talimatları doğrultusunda, Sağlık ve Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığına bağlı Şehit ve Gazi Yakınlarıyla İlişkiler...
Başkan İbrahim Naci Yapar Yol çalışmalarını yerinde inceledi
         Antakya Belediye Başkanı İbrahim Naci Yapar, Fen İşleri Müdürlüğü ekiplerinin Maşuklu Mahallesi’nde gerçekleştirdiği yol çalışmalarını yerinde inceledi.           Maşuklu...
CHP Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara: Depremzedeler 15 aydır kayıplarına dair bir haber bekliyor!
Cumhuriyet Halk Partisi Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara, 6 Şubat depremleri sonrasında kaybolan çocuklarla ilgili yazılı bir basın açıklamasında bulundu....
Antakya Belediyesi ‘nin temizlik çalışmaları şehrin dört bir köşesinde devam ediyor
 Antakya Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü ekipleri, Antakya’nın 95 mahallesinde temizlik çalışmalarını sürdürüyor.           Antakya Belediyesi’nden yapılan açıklamada; Antakya’nın dört bir...
Samandağ Belediyesi’ne bağlı  ekipler  saha çalışmalarını sürdürüyor
Hatay’ın Samandağ Belediyesi ekipleri ilçe genelinde hummalı çalışmalarını sürdürüyorlar. Samandağ Belediye Başkanı Emrah Karaçay’ ın talimatları ile her gün birçok...
<strong>Hatay Büyükşehir Belediyesinden Çiftçilere zehirsiz Tarım semineri!</strong>
Hatay Büyükşehir Belediyesi ve Antakya Ziraat Odası iş birliğiyle “Bütüncül Tarım” konulu konferans düzenlendi. Hatay Büyükşehir Belediyesi Kırsal Kalkınma Programı...
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

YORUM YAZ