KORONAVİRÜS’ÜN ADALETİ
Saygıdeğer okurlarım! Koronavirüs Türkiye’ye saldırınca, Reis bir hafta ortalıktan kayboldu. Günler süren sessizlikten sonra 18 Mart Çarşamba günü Çankaya Köşkü’nde ortaya çıktı. Koronavirüs ile mücadele toplantısına başkanlık yaptı ve beklenen “Ekonomide İstikrar Kalkanı Paketini açıkladı.
Paket 21 maddeyi içeriyor. Özeti şudur: “Büyük şirketlere, Varlık Fonu’nda bulunan kurumlara kurtarma, patronlara para; yoksula dua, risk altında bulunanlara maske ve kolonya…”
Kısacası: Ekonomide İstikrar Kalkanı Paketi içeriği itibariyle fiyaskodur. Paketin bütünü sermayeye kalkan olan bir pakettir. Vatandaşı içermiyor! O yüzden adil değildir!
Böyle düşünen yalnızca ben değilim. Paketin açıklanmasından sonra pek çok vatandaş aynı yargıda birleştiler, “paket fare doğrundu” dediler!
Çünkü Reis “Evden çıkmayın” dedi ama “Evlerde kullanılan su, elektrik ve doğalgaz fiyatlarında indirim var” diyemedi
Ayrıca,“Kiracılardan üç aya kira alınmayacak” diyemedi!
“Borçlunun borcu en az üç ay faizsiz ötelenecek” diyemedi!
“Tüm sektörlerde KDV oranı üç ay için %1 olacak” diyemedi!
“İşsizlere işsizlik maaşı vereceğiz” diyemedi!
Okullar kapatılmışken çok lazımmış gibi “20 bin öğretmen tayini yaptık” dedikten sonra “abdest” dedi, “dua” dedi! Ardından “adak” diyecek diye beklerken, sustu, diyemedi!
Sonuç: Süslü püslü cümleler kurup, fakir fukara ile dalga geçercesine “Valeddallin, amin” deyip, gitti.
Reis, “Evde kalın, evden çıkmayın” dediyse de, evde kalanların ne yiyip ne içeceğine, çoluk çocuğun nasıl besleneceğine ve işsiz kalanların kimseye muhtaç olmadan nasıl geçineceğine ilişkin hiçbir şey söylemedi! TV ekranlarından gözlerimizin içine bakarak, “Hz. Ömer” dedi, “dua” dedi, “15 Temmuz” dedi, “ihracat” dedi, velâkin vatandaşlar için bir şey demedi.
Bir kez daha “Evden çıkmayın” dedikten sonra, sadece yurtiçi seyahatlerden uçak biletinin KDV’nin %18’den %1’e; 500 bin liranın altında olan evlerin peşinatının da %20’den %10’a indirildiğini müjdeledi.
Reis’in adaleti budur işte! Koronavirüs ile en etkin mücadele eden sağlık çalışanlarına bile “En az bir maaş ikramiye ödeyeceğiz” diyemedi.
Oysaki şartlar ne kadar zor olursa olsun, bu sıkıntılı günler sonsuza dek sürmeyecektir. Çünkü geceyi takip eden gündür, kışı takip eden ise ilkbahardır. Elbette ki bu günler de geçer! Ancak, adil olan her şey güzeldir!
Örneğin: Benim ömrümde gördüğüm en adil canlı, bu Koronavirüs belasıdır. Biraz şüphem olsa da bu virüs adaletlidir; sınıf ve varlık ayırımı yapmıyor. Krala da bulaşıyor, soytarıya da, zengini de öldürüyor, fakiri de. Devlet, otorite, güç tanımıyor. Yöneticileri de, egemenleri de hasta ediyor.
Gerçeği söylemek gerekirse, bu mikrop herkese eşit davranıyor! Bir tek çocuklara kıyamıyor, çocukları öldürmüyor! Çocuklar taşıyıcı oluyorlar. Koronavirüs, çocuklara musallat olanları ve yaşlıları öldürüyor.
Çünkü çocuklar dünyanın en büyük servetidir! Bu gerçeği Korona mikrobu da biliyor ve genç yaşlı ayırımı yapmıyor, her yaştan insanları öldürüyor. Ama çocuklara bulaşmıyor.
Ayrıca bu mikrop bizlere çok şey de anlatıyor. Mesela:
Temizliğin ne kadar önemli,
Tedbirin ne kadar gerekli,
Sağlığın ne büyük hazine,
İnsanın ne kadar aciz,
Dünyanın ne kadar fani,
Ölümün ne kadar yakın,
Allah’ın ne kadar büyük,
Olduğunu öğretti. Bu mikrop öldürmek dışında bizlere asla unutamayacağımız iyiliklerde de bulunuyor. Mesela: Bizleri hurafelerden, yalanlardan, masallardan, şeyhlerden, hoca efendilerden kurtardı. Kutsal sayılan yerlere gidişi bitirdi. Umreye gidenlere bulaşıp pişman etti. Herkesi alkole muhtaç etti. Ne güzel: Gerçeklerle tanışmamıza yardımcı oluyor. Mesele Koronavirüse esir düşmek değil, teslim olmamaktır!
Dahası da var: Bu mikrop bize adaletin ve bilimin değerini de hatırlattı. Bizi sarstığın ve yaptığın iyilikler için teşekkürler Koronavirüs! Bize içinde yaşadığımız lüksü takdir ettirdiğin için teşekkürler. Bize eşit davrandığın adaletin ve bilimin değerini öğrettiğin için bin kere teşekkürler.
Hatırlatmakta fayda var: Adaletsiz bir ülke mezbahadan başka bir şey değildir. Adalet, milletlerin ekmeğidir. Milletler daima adalete acıkırlar. Ayrıca adalet, toplumların nefes borularıdır. Bir ülkede adalet olunca yiğitliğe lüzum kalmaz. Bir yerde hayatlar küçük görünüyorsa adalet susmuş demektir. Adaletin olmadığı yerde ahlak da olmaz!
Ve bilim yolunda koşulmaz, ağır ağır ilerlenir…