Mart Ayı Dert Ayıdır Denilir
- 01.03.2021
- Mart Ayı Dert Ayıdır Denilir için yorumlar kapalı
- 574 kez okundu
Mart ayı dert ayıdır denilir ya işte böyle bir Mart ayı daha geldi çattı. Enflasyon tavana tırmanıyor Bütçe açıkları devam ediyor. Pandemi yer yer yükseliyor. Bütçe açık ve bozuk. Eğitim yapılıyor mu yapılmıyor mu pek açık değil. İşte böyle bir dert ayı geldi ki sormayın. Bir tek ümidimiz var. Danıştay davalarımızı kazanacağız açık bütçelere yol veren uygulamaları tarihin karanlık dehlizlerine gömeceğiz. Türk milleti bunu başaracak milletin adıdır.
Sayın Cumhurbaşkanımız diyor ki:
“Millete küsülmez, milletle inatlaşılmaz, millete husumet beslenmez, millete rağmen iş yapılmaz.” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
“Bu temel hakikatleri kabul etmeden siyaset yapmaya kalkanın sonu hüsran olur. Cumhur İttifakıyla birlikte başlattığımız büyük ve güçlü Türkiye’nin inşasını sürdüreceğiz. Yeni sivil bir anayasayı milletimizle birlikte hazırlayarak hem bu ülkeyi darbe dönemi anayasası ile yönetilme ayıbından kurtaracak hem de 2053 vizyonumuzun rehberine kavuşmuş olacağız.”
Doğru görüş doğru düşünce ama ters uygulama denilen şey işte budur. Sayın Cumhurbaşkanı, Geldiğiniz günden bu yana Türk milleti ile sizi inatlaştırıyorlar. İnatlaştırılmalarınızı tam gaz sürdürüyorlar. Son üç yılın bütçe açıkları toplamı 466 milyardır. Tüm iktidarınızda ise 855 Milyarı geçti. Karneniz işte budur.
Bir gram altın 2003 te 18 YTL iken 415. YTL ye çıkmıştır. Artış 23 mislidir
ABD Doları 2003 te 1.660.000 TL iken 7.168.000 çıkmıştır. Artış 4,mislidir
Çeyrek altın 2003 te 24 YTL den 703 YTL ye çıkmıştır. Artış 29 Mislidir
Açık bütçelerde ısrar etmek Türk milleti ile inatlaşmaktır. Keza Kanal İstanbul’da da inatlaşmak aynı yola çıkar. Dost acı söyler.
Pazar Turu
Bu pazar turu bizim bildiğimiz pazar günü turu değil. Bu gün çarşamba günüdür. Çarşambaları bizim yani ( Yaşam Kent’in Pazar günüdür. ) Pazara gittim bütün park yerlerinin %85 i boş. Gelen giden araba tekerleği yok. Bir iltifat bir iltifat hoş geldiniz diyen diyene. Bütün tezgahların önleri boş. Şöyle bir dolaştım. Fiyatlar uçsuz bucaksız olmuşlar. Kabağın kilosu. 8.000.000 TL. Bir küçük karnabahar tarttılar 15.000.000 TL geldi. Bir kilo taze bakla 15.000.000 bunlar maalesef doğrudur. 6 sıfırı nedense atamadım. Elim varmıyor. Ben 1972 yılında Ankara’daki Sıhhiye pazarına gidiyordum. 25-30 TL tutarında alış veriş yapıyordum. Ama taşıyamıyordum. 150 kuruşa da hamal tutuyordum. Her karış toprağını şehit kanları sulayarak yeniden elde ettiğimiz memleketimizi açık bütçe ihanetleri ile nereden nereye getirmişiz. Dünyanın ileri ülkelerinde Avrupa’da İskandinav ülkelerinde ABD de vs. açık bütçe yoktur. Fiyatlara zamlar yoktur. Az gelişmiş eğitilmemiş ulusların yaşadığı yerlerde açık bütçeler fiyat artışları vardır. Bizim gibi değil 6 altı sıfır tek sıfır bile atmış bir Avrupa ülkesi gösteremezsiniz. Bir slogan ürettik. Her kitap fuarına yanımızda götürüyorduk.
” Şurası unutulmamalıdır ki Türk aleminin en büyük düşmanı açık bütçe ve enflasyondur. Her görüldüğü yerde ezilmeli. Op. Dr. Aytekin Ertuğrul
En büyük düşmanımız açık bütçeleri DENK bütçe yaparak memleketimizden kovun sayın yöneticilerimiz. Başarılar dilenir.
Panorama
Bu gün yaşadıklarımız tüm olumsuzluklar açık bütçeler+ Pandemi kaynaklıdır. Buradan çıkış ise sebeplere göre hareketle. Açık bütçeleri DENK yapacağız. Pandemi ile mücadelede kusur etmeyeceğiz. Düğün salonlarını ve oyun salonlarını leba leb doldurmak YOK. Yasaklanacaktır. ( Son üç yılın bütçe açıkları toplamı resmi olarak 466 Milyar TL dir). Eğitimde gayri milli ve Atatürk’e uymayan uygulamalar tüm hızı ile sürmektedir.
Eğitim işlerimiz ve bütçe işlerimiz çok ama çok bozuktur. AKP nin 2003 te iktidara geldiği zamanki bütçe ile 4,100.000.000. adet çeyrek altın alabiliyordu. Ama 2020 de bu rakam 1.760.000.000 adet çeyrek altına gerilemiştir. Nüfusumuz bu sürede 75 milyondan 85 milyona çıkmıştır. Nüfus artmış kasadaki paramız azalmıştır. Cumhuriyetimizin bütçesi İsmet İnönü’nün deyimi ile tam manasıyla iflasa sürüklenmiştir. İşte esas temel yanlış ve ters gidiş budur. Bu acı duraktaki acılar Ana Muhalefete saldırmakla çözülmez. TBMM toplantıya çağrılır ve DENK bütçe yapılarak çözüm yoluna çıkılır. TBMM ni güçlendirmeden ve her sahada devreye almadan yürüyüş yapılamaz. Bu yoldan yürünürse sonunda bu yoldan 9 Eylül de İzmir’e varılamaz.
Vatan, Bilim ve Vahamet
Vatan = Türk milletinin yaşadığı topraklarımız.
Müslümanlık= Bilimcilik.
O halde vatana zarar vermek önce bilime ihanetten başlar. Bilim verilerine ters durmak. Bilim nerede ise oradan kovmak. Bilime lakayt kalmak gibi davranışlar bir kişide veya bir yerde varsa . Orada vatana zarar verme başlamış demektir.
Vatanımıza dört elle sarılmak bilime dört elle sarılmakla başlar ve devam eder.
Pandemi döneminde kahve, düğün ve toplantı salonlarını leba leb doldurmak bilime de karşı gelmektir ki. Bu manzara görmek ve yazmak istemediğimiz bir vahamettir.
Dost acı söyler. NOKTA
Op. Dr. Aytekin Ertuğrul
draertugrul@hotmail.com
- 10 Kasım Atatürk’ün Ölüm Günü Değildir. - 9 Kasım 2024
- İyiye Doğruya ve Güzele Gitmiyoruz. - 7 Temmuz 2024
- Diyanet İşleri Başkanımız Hak. - 7 Temmuz 2024
- CHP Yılmaz Özdil’i Davet Etmez. - 7 Temmuz 2024
- Deniz Gezmiş ve Arkadaşları Hakkında - 6 Mayıs 2024
- Anayasamız değiştirilmelidir. Hem de Çok acil - 30 Nisan 2024
- Yüce Dinimiz Müslümanlık Yolumuzu Aydınlatıyor - 25 Mart 2024
- Çanakkale Destanı ve Türk Milletinin Seçimi - 17 Mart 2024
- ZAM+ Enflasyon Nedir? - 18 Şubat 2024
- STK ların Ücret Talepleri Oynanan Oyuna Uygundur - 5 Şubat 2024