Samandağ Eğitim-Sen: En Mahrem yeri evi, Okula dönüşmüş!
Hatay Samandağ Eğitim Sen Şube Yönetim Kurulu, Öğretmenlerin çektiği sıkıntılara dikkat çekerek sıkıntının sadece ek ders ücretinden ibaret olmadığını dile getirdi
Hatay Samandağ Eğitim Sen Şube Yönetim Kurulu yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“Öğretmen robot değildir. Ek Ders haktır. ZOOM’a EBA’ya indirgenemez. Sorumluluk idarecilere yıkılamaz. Bakanlık toplu sözleşme koşulunu tartışmasız uygulamalıdır. Uzaktan öğretimi Öğretmenin koşulları ile sınırlamalıdır. Ara verilen eğitim değil öğretimdir. Bizler eğitimciyiz ve 24 saat görevimizin başındayız.
Eğitim Emekçisi, uzaktan eğitimle (ÖĞRETİMLE), zaten en mahrem yeri evi okula dönüşmüş iken, bunca imkânsızlık içinde bilgisayar internet altyapı ve benzeri yok iken, bir de günlük 8 saate varan bilgisayar veya cep telefonu başında oturmaya mahkûm edilemez.
Bu kadar saatin bu cihazlarla iç içe geçirilmesi hem ruh hem de beden sağlığı açısından ciddi sorunlara gebedir. (Kanser başta olmak üzere obezite bel ve boyun fıtığı tükenmişlik ve yalnızlık hissi ile iskelet sistemi rahatsızlıkları gibi). Aynı durum öğrenci ve Veli için de geçerlidir.
Dersler bakanlıkça, bunun yerine Eba, zoom veya diğer araçlarla daha önceden hazırlanmış ders video ve slâytları ve ağırlıklı televizyon üzerinden, öğrenciye saat seçme özgürlüğü de tanınarak verilmelidir.
Bu süreçte öğretmenin yegâne işlevi öğrencisi ile iletişim kurma, moral verme, eksik olanı giderme yani biz eğitimcilerin öncelikli ve temel işi EĞİTİM ile sınırlanmalı ve öğretmene bu konuda güvenilmelidir.
Milli Eğitim bakanlığı bir an önce buna yönelik bir düzenleme yapmalı, hem ülkedeki farklı farklı uygulamayı tekleştirmeli, hem de haksız ve hukuksuz olarak müdürlüklere ve okul idarecilerine yüklediği sorumluluğu ve yükü onlardan geri almalıdır.
Bakanlık her eğitim emekçisi ne 18 saat ek ders ücretinin yanı sıra sınırsız ve ücretsiz internet, olmayana bilgisayar desteği sağlanmalıdır.
Bu süreçte birçok riski göze alan ve en çok emek harcayan idarecilerimize tam ücretin yanı sıra salgın süresince ve geçmişe de dönük olarak yıpranma ve risk tazminatı ödemelidir.
Aksi durumda öğretmenin- öğretmenliğin kutsiyetine yönelik her söz biz eğitim emekçileri nazarında riyakârca söylenmiş, yalandan öte bir anlam ifade etmeyecektir.
Hakkımız olanı alana kadar da yasal meşru her zeminde mücadelemiz sürecektir. Eğitim emekçisi sahipsiz değildir.”
Haber: Erdal YILMAZÇELİK