Atayurt Gazetesi -
$ DOLAR → Alış: / Satış:
€ EURO → Alış: / Satış:

TÜRKİYE’NİN KIBRIS’I – ÇİN’İN DE TAYVAN’I

Halil Yılmaz Hıtmiye
Halil Yılmaz Hıtmiye
  • 13.09.2022
  • TÜRKİYE’NİN KIBRIS’I – ÇİN’İN DE TAYVAN’I için yorumlar kapalı
  • 287 kez okundu

Antakya – Atayurt Gazetesi

Kıbrıs jeopolitiği, Bize ne kadar yakın ve ne denli güvenlik – Beka sorunumuz ise; Tayvan da Çin için, o denli güvenlik ve Beka sorunudur.

Ortaçağ Avrupa’sındaki mezhep Savaşlarını, Sanayi Devrimini, Fransız İhtilali’nin getirdiği Uluslaşma Sürecini ve kaçınılmaz İmparatorluklar çağının kapandığını, 2. Dünya Savaşını, Ortadoğu’daki İsrail Vahşetini – Irak’ın, Suriye’nin işgalini, Ukrayna –  Rusya Savaşını anlayabilmek…

Dünyadaki bütün ekonomik, sosyal ve siyasal olay, olgu ve durumlar; Doğanın fizik yasası “Birleşik Kaplar Sistemi” biliminin şaşmaz işleyişinin gelişimi, değişimi ve etkileşimi içindedir.

Doğanın bu fizik yasası – “Birleşik Kaplar Sistemi”; Toplumbilim Sosyoloji – toplumsal yaşam, devlet ve dünya düzeni için de geçerlidir. Çünkü Doğasal kural ve olaylarla toplumsal kural ve olaylar özdeşlik gösterir.

Eğer dünyada gelişen toplumsal – siyasal, ekonomik ve askeri olayları; tarih, coğrafi, üretim, tüketim ve paylaşım dengesini – ulusal gelirinizi hakça bölüşmeyi, doğa yasalarını akıl, mantık, pozitif bilgi – fizik kuralını ve devlet aklını temel almadan değerlendirirseniz; çözüm diye düşündüğünüz paradigmalar – çıkış yolları size, toplumsal sorunlar yumağı olarak geri döner.

Depremler, yangınlar, kuraklık, açlık, sel baskınları, Tsunami, orman yangınları, insanlığı kırıp, geçiren Corona Virüs gibi bulaşıcı salgın hastalıklar, savaşlar… Dünyanın neresinde olursanız olun,  Sizi, bir şekilde etkileyen bu doğa yasaları – Birleşik Kaplar Sistemi Prensibidir. İnsan ve toplum da doğanın içinde, ona muhtaç, onun ayrılmaz bir parçasıdır. Bu değişim ve gelişimden etkilenmemesi düşünülemez.

Toplumbilim tarihsel sosyolojiyi, tarih bilimini, ülkenizi, bölgenizi, dünyadaki gelişmeleri; tarihsel diyalektik bilinç – pozitif bilimden – “Birleşik Kaplar Sistemi’nden” uzağa düşer de; alışılagelmiş Ortaçağın duygusal, kör ezberlerini rehber alırsanız; -siyasi iktidar gibi- çözüm yollarınız mezhepçiliğe çıkar – Teolojik teslimiyete tutsak olursunuz.

Doğanın ve yaşamın, bir nehir gibi hep ileriye aktığını, durağan olmadığını anlatan; “Ben Babamdan İleri, Doğacak Çocuğumdan Geriyim.” özdeyişini anlayacak, derinliğine bilginiz yoksa: “Değerli Yalnızlık” gibi akla ziyan sefilliğe düşer, Medine Fukaraları gibi kapı kapı dolaşır, el etek öpersiniz.

İnsan denen canavarın yarattığı dünyaya egemen olan Kapitalist Sistemin sömürü hırsı – doyumsuz tutkusunun ürünü emperyalizmin çıkardığı bölgesel ve Dünya Savaşlarını hiç anlayamaz, geçen trene ebleh ebleh bakar olursunuz.

Rusya – Ukrayna Savaşının çıkış, çıkarılış nedenlerini ve doğuracağı sonuçları; Bilimsel bilgi – doğa yasası – fizik kuralı Birleşik Kaplar Sistemi içinde düşünmek zorundayız. Yoksa Çin’in Tayvan’ındaki gelişmeleri sağlıklı değerlendirmek – öngörüde bulunmak mümkün değildir. 

Bir defa emperyalist sistemin askeri – militarist gücü ABD; dünya hegemonyasını – sömürü düzenini tek kutuplu olarak sürdürmeyi istiyor.

Çin’in ve Rusya’nın dünyayı çok kutupluluğa zorlaması – bu sömürü düzeninde Biz de varız diyerek dünya pazarlarına açılmalarını; Kapitalizmin vahşi sömürgeci ruhu içine sindiremiyor. Dünya nimetlerini, başka süper güçlerle paylaşmak istemiyor. Oligarşik zümre – Küresel Emperyalizm, dünyayı tek başına sömürmeye devam etmek istiyor.

2014 yılında Rusya ve Ukrayna arasında imzalanan Minsk sözleşmesine karşın; Emperyalizm, Avrupa’nın Nazi artıklarını ve dünyanın değişik bölgelerinden topladığı ruh hastası Lejyonerleri (Yabancı, Paralı savaşçı); Ukrayna’ya konuşlandırıp, Ukrayna’daki Rusları, etnik temizliğe tutarak, Rusya’yı Ukrayna’yı işgal etmeye zorunlu bıraktı.

Rusya – Ukrayna Savaşına ölçülü dursa da Avrupa’nın desteğini alan ABD – NATO; Rusya ve Ukrayna’yı savaştıran üst aklın stratejik amacı; Rusya’yı Batısından, Kuzeyinden ve Eş Başkanının “Kanal Katar İstanbul’u” Karadeniz üzerinden kuşatmak, Rusya’nın enerjisini tüketip, ekonomisini çökertirken de Çin’i yalnızlaştırmak stratejisidir.

ABD’nin Rusya’yı, Ukrayna’da NATO ile savaşmak zorunda bıraktığı bir dönemde; ABD’nin Tayvan’a, üst düzey yetkilileriyle çıkartma yapması, Çin’i kışkırtmak ya da en azından nabzını yoklamaktır.

Türkiye – Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti gibi Tayvan da; 1946 yılında kurulan Çin Halk Cumhuriyeti’nin Anakarasının bir parçası olarak kabul edilegelmiştir. Ve dilinden dinine, bütün kültürel değerlerine, coğrafik konumuna kadar Çin’in ayrılmaz bir parçasıdır Tayvan, Türkiye’nin Kıbrıs’ı gibi.

Hem Birleşmiş Milletler, hem bütün dünya;  kurulduğundan bu güne kadar Çin ve Tayvan’ı tek bir devlet kabul ederken; ABD de son döneme kadar bütün diplomatik ilişkilerini, bu kabul – yasal statü temelinde yürütmüştür.

Çin de doğal olarak jeopolitiği ve kültürel birlikteliğini; Türkiye gibi iki devlet, tek ulus olarak devam edegelen politikasını sürdürmekten yana ödün vermiyor.

Ancak Çin’in hızla gelişen sanayisi, artan ulusal geliri… 0/085 – 90 oranında konut ve sağlık sorununu çözmüş olması, imalat sanayisinde ABD’nin önüne geçmesi… Uzay çalışmalarında çok ileri düzeyde Bilim ve Teknolojiye ulaşması, Kapitalizmin pazarlarını ele geçirmeye başlaması, teknoloji ihracı…

Ayrıca Çin’in 65 ülkeyi birbirine bağlayacak “Bir Kuşak Bir Yol” projesi: Kara ve demir yolları, petrol ve doğal gaz boru hatları ile Çin’i; Anadolu ve Akdeniz üzerinden Avrupa’ya… Ortadoğu’ya ve Kızıldeniz’den de Afrika’ya bağlayacak yol olmasının çok ötesinde; enerji, bilim, teknoloji, yeni pazarlar, kültürel akış ve stratejik güç demektir, Çin için “Bir Kuşak Bir Yol” projesi.

Çin ve Rusya’nın hızla gelişmesi, emperyalizmin egemen olduğu dünya sömürü düzeninde; ulusların kanını emen pazarlarını daraltıp,  Aslan Payını azaltacak olması; emperyalist dünyaya her an bir çılgınlık yaptırabilir.

Çünkü Emperyalizmin militarist gücü ABD ve İngiltere’nin kolonyal vahşi sömürü tutkuları; aleyhlerine gelişip, değişen Yenidünya Düzenini içlerine sindiremiyor. Çin ve Rusya Kapitalist Sistemin sömürü ağlarını – pazarlarını ele geçirmeye başlayınca; kaçınılmaz ekonomik bunalım – buhran, Dünya nizamını yeniden tesis etmek için yeni bir Dünya Savaşını kaçınılmaza sürüklüyor.

Çin’inin Güneyden sahip olduğu – Anakarasının parçası Tayvan jeopolitiği üzerinden; dünyaya – açık denizlere ulaşmasını engellemek – ticaret yollarını denetim altına almak, Çin’i sarmalamak, hapsetmektir ABD’nin amacı.

Ve Çin, ABD’nin Tayvan’a bu üst düzey ziyaretlerine karşılık; hiç zaman kaybetmeden anında kendi iç denizi olan Tayvan Çin arasındaki Çin Denizinde; gerçek mermi ve savaş araçlarıyla, yüksek yoğunluklu savaş tatbikatı yaptı. Tayvan konusunda hiçbir ödün vermeyeceğini tüm dünyaya gösterdi.

Her ne kadar Rusya ve Çin, Yeni Bir Dünya Savaşını başlatan olmayacaklarını açıklasalar da; Çin 1,5 milyar nüfusunu beslemek, barındırmak için elbette gözünü karartacak ve kızılca kıyamet de işte o zaman Tayvan da kopacak.

Unutmayalım ki bütün bölge ve Dünya Savaşları, emperyalizmin içine düştüğü ekonomik bunalım – buhranlardan kurtuluş reçetesi olarak çıkmıştır.

ABD – Küresel Emperyalizm: Gittikçe derinleşen ekonomik bunalımından kurtulmak için; Rusya ve Çin ile kaybedeni her zaman insanlığın olduğu – olacağı çok tehlikeli bir Savaş Satrancı oynuyor.

Rusya, kendisine uygulanan yaptırımlar karşısında; oynanan bu Savaş Satrancında; Kara Kış yaklaşırken, Avrupa’ya doğalgaz vanalarını kapatma hamlesine hazırlanıyor.

2. Dünya Savaşında ABD’nin Hiroşima ve Nagazaki’ye attığı Atom Bombalarının binlerce kat daha gelişmişliği düşünüldüğünde:

İnsanlığı ve doğayı küle çevirecek olan – kopacak bu kıyametin kararını da elbette Ukrayna’da olduğu gibi Kapitalist Dünyanın Militarist gücü ABD ve NATO’ya egemen olan Küresel Sermaye – üst akıl verecektir.

Halil Yılmaz – Hıtmiye

Eğitimci – Şair – Yazar

www.hitmiye.com

Suha_6331@hotmail.com

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

YORUM YAZ