UMUT VE CESARET İLE
UMUT VE CESARET İLE
“Umut Ve Cesaret İle Örgütleniyoruz” şiarıyla HDP Samandağ ilçe teşkilatı 3. Olağan Kongresini gerçekleştirdi. Tek liste ile gidilen seçimde Sevgi Kurtdere Kimyon ve Naim Özbek güven tazelediler. Kongrenin sunumunu Sevgi Kurtdere yaparken, Divan Kurulunu Hatay Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi Mahmut Aydıncı, HDP Parti Meclis Üyesi Mithat Miroğlu, SYKP Hatay İl Eş Başkanı Belgin Ayrancı yönetti.
Samandağ Belediyesi Nikah salonunda gerçekleşen kongreye HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları, HDP Hatay İl Eş Başkanı Kerem Nalbant, PM. Mahmut Aydıncı, Reşat Aşan, Mehtap Sert, Bestami Çorapçı, HDP İskenderun İlçe eş başkanı Abdurrahim Şahin ve yönetim kurulu üyeleri, HDP Dörtyol İlçe eş başkanı Hıdır Simli ve Yönetim kurulu üyeleri, HDP Erzin İlçe eş başkanı Diyadin Sırça ve yönetim kurulu üyeleri, HDP Defne İlçe eş başkanı Vail Çelik ve yönetim üyeleri, HDP Hatay Büyükşehir belediyesi meclis üyesi Mithat Miroğlu, DİSK Genel İş Sendikası Hatay şube yönetim kurulu üyesi Fatma Dadük, Emekli Sen Samandağ ilçe yönetim kurulu üyesi Mehmet Doğru, SYKP Samandağ ilçe eş başkanları ve yönetim kurulu üyeleri, TİP Hatay İl Başkanı Şahin Kışlakçı, TİP Samandağ İlçe başkanı Önder Tam ve yönetim kurulu üyeleri, Bakkallar odası başkanı Nejdet Aslan, DSP Samandağ geçen dönem ilçe Başkanı adayı Yusuf Ziya Kuzu, Sutaşı Mahalle muhtarı Nebil Sağıltıcı, TÖP Samandağ ilçe temsilcisi Bereket Kılıç, Akder Antakya temsilciliği, Kaldıraç Dergi okurları HDP İl Örgütü üyeleri, İlçe Örgütü Üyeleri ve partililer katılım gösterdi.
HDP Samandağ İlçe eş başkanı Naim Özbek, HDP Hatay İl Eş Başkanı Kerem Nalbant, HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları, TİP Samandağ İlçe başkanı Önder Tam birer konuşma gerçekleştirdiler.
HDP Samandağ İlçe Eş Başkanı Naim Özbek yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi.
BUZDAĞININ GÖRÜNEN KISMI
Sevgili katılımcı arkadaşlar, dostlar, yoldaşlar, saygıdeğer vekilim, sayın meslek odaları, siyasi parti temsilcileri, demokratik kitle örgütleri, basın emekçileri, Samandağ İlçe örgütümüzün 3. Olağan kongresine hepiniz hoş geldiniz.
Çürüyen ve çürüdükçe insanı ve doğayı dönülmez bir noktaya götüren, her gün şiddet, yoksulluk, yolsuzluk, adaletsizlik, zulüm ve talan üreten bir yıkım sistemi ile karşı karşıyayız. Ülkemizde son dönemlerde ortaya saçılanların haddi hesabı yok ama kime sorarsanız bunlar daha buzdağının görünen kısmı. Biz de biliyoruz bunlar daha buzdağının görünen kısmı. Boğazına kadar yolsuzluğa, ranta ve talana bulaşmış kişi ve kurumlardan tutun da medyasına, bürokrasisine yargısına varana kadar her yeri bu kirli çarkın dişlisi haline getiren bir iktidar düzeni var ve bu düzeni besleyen bir sistem var bu ülkede.
PEKİ ÇÖZÜM NEDİR?
İktidarı değiştirecek ve bu gidişe dur diyecek tek şey güçlü bir toplumsal mücadeledir. Toplumun, insandan, doğadan kısacası yaşamdan yana olan tüm kesimleriyle bir araya gelmek ve bu miadını doldurmuş sisteme karşı mücadele hattı kurmak. Bunun dışında bir seçeneğimiz maalesef bulunmamaktadır.
Bu sistemi ve onun ürünü olan bu çürümüş iktidarı değiştirecek şey güçlü bir toplumsal mücadele ve geniş bir demokrasi ittifakıdır. HDP bunun öncülüğüne taliptir. HDP bu deneyime sahiptir, bunu başarıya ulaştıracak kararlılığa da sahiptir. HDP, kendisinden önce yürütülen mücadelelerde ödenen bedellerin, üretilen bilginin ve yaratılan tecrübenin bugünkü mirasçısıdır. Bizler bu mirasa sahip çıkmak ve başarıya ulaştırmak zorundayız. Bu mirası bütün demokratik kitle örgütleriyle ve bütün demokrasi savunucularıyla güçlendirmek bizden sonrakilere yaşanabilir bir şehir, yaşanabilir bir ülke bırakmak boynumuzun borcudur. Bunun bilincinde olan her kişi ve kurum bizler için değeri ölçülmez yeri doldurulmaz yoldaşlarımızdır.
Hepinizin bildiği üzere dünya ciddi bir iklim kriziyle karşı karşıyadır. Dünya üzerinde iklim değişikliği insan hayatını tehdit edecek dereceye varmıştır. Kuraklık aşırı yağışlar bunun en büyük yansımalarından biridir.
Ekolojiyi, yaşamı, toplumsal barışı savunan bir parti olarak orman yangınları ve doğaya yönelik her türlü saldırı bizim en hassas olduğumuz konulardandır. Nasıl çıkmışsa çıksın yaşanan orman yangınlarını, insanlığın ve tüm canlıların karşı karşıya kaldığı en büyük felaketler olarak görüyoruz. Bu yangınlar yaşanan küresel iklim krizinin sonucu ise sorumlusu iklim krizine sebep olan sistemin kendisidir ve hep söylediğimiz gibi ekolojiyi öncelemeyen bu sistem değişmelidir. Şayet ormanlık alanları ranta açmak için bir sabotaj, ihmal ya da kasıt varsa derhal gerekli soruşturmalar başlatılmalı ve gerçekler açığa çıkarılmalıdır.
Ormanlara, doğaya, yaşama yönelik düşmanca politikalar asla kabul edilemez. İster rant amacıyla olsun ister ihmalkarlık sebebiyle olsun ister başka bir gerekçeyle olsun buna sebep olanlar hukuk önünde hesap vermelidir.
Yaklaşık 10 yıldır bulunduğumuz coğrafya insanlık dramına sebebiyet veren savaş ve çatışma politikalarıyla ezilmekte, insanlar evlerinden edilmekte, mülteci haline getirilmiş insanlar ötekileştirilmek suretiyle sömürülmekte çok kötü koşullar altında yaşamaya mecbur bırakılmaktadır. Suriye’de ilk günden beri savaşa karşı olan tutumuzu bugün bir kere daha burada deklare ediyoruz. Ülkemizde ve bölgemizde barış istiyoruz.
HDP Bugün geldiğimiz tarihi anda Türkiye’nin toplumsal ve siyasal alanını örgütlemeye aday bir oluşumdur. İşçileri, kadınları, ezilenleri ve tüm farklı halkları içine alacak bir birliktelik yaratmaya ve onları güçlendirecek araçları oluşturmaya kararlıdır. Bu nedenle de şu andaki mevcut yapısını tartışarak, toplumsal ve siyasal alanı örgütlemedeki eksiklikleri aşma yönünde gücünü artırmak ve çalışmak zorundayız.
Bunlarla beraber elbette vereceğimiz özeleştireler de mevcuttur.
Bugün bulunduğu konum itibariyle HDP işçi sınıfıyla yeterince bağ kuramamıştır. Bunun temelinde HDP fikriyatına uygun politikaların hayata geçirilme konusunda yaşadığımız eksiklikler ve aksamaların yattığını düşünüyorum. İşçi sınıfının kaybettiği mevzileri kazanmak bugünkü toplumsal muhalefeti daha da güçlendirip demokratik siyaset ortamını genişletmek adına işçi sınıfıyla bağların yeniden örülmesi zorunlu bir yoldur.
Kentimizi de kendimizi de biz yöneteceğiz… Birlikte değiştirecek birlikte yöneteceğiz..
Yerinden ve yerelden yönetimi, demokratik bir yerel yönetim modelini geliştirmek, böylece yerel demokrasiyi güçlendirmek ve özerk meclisler idari yapısının benimsenmesi için mücadele etmek;
– Doğrudan demokrasi ilkelerine uygun olarak, katılımcı yerel yönetim modelini yerleştirmek;
– Bütçesini halkın belirlediği, rantı ve hırsızlığı, taşeronlaştırmayı önleyen belediyeciliği geliştirmek;
– Yerel yönetimlerde toplumsal cinsiyet eşitliğini ve ekolojik toplum yaklaşımını hakim kılmak;
– Halkı mağdur eden kentsel dönüşüm politikalarını durdurmak;
– Çocukların ve engellilerin kent yaşamına daha rahat katılabilecekleri önlemleri üretmek;
– Kamusal alanda anadil kullanımını, çok dilli belediyeciliği yaygınlaştırmak;
– Neo liberal yerel ekonomi politikaları yerine halktan ve emekten yana sosyal politikaları hayata geçirmek için bütün güçleri ve bileşenleriyle Bu paradigma esasında bizlerle çalışma yürütecek her demokratik kurumla ortaklaşmaya hazırız.
Yaşanabilir bir Türkiye için yaşanabilir bir Samandağ için halkımızı ve bütün demokratik kitle örgütlerini mücadeleye çağırıyoruz.
Kongremize katılım gösterdiğiniz için hepinize partim ve ilçe örgütüm adına şükranlarımı sunuyorum. Hepinizin emeğine, yüreğine sağlık. Saygılarımla
Haber: Erdal YILMAZÇELİK