Yitip Giden Canlarımıza Birlikte Üzülmeli , Bütün Bir Şehrin Yarasını BİRLİKTE Sarmalıyız.
İzmir Nezdinde Yaşanan Tüm Afetler İçin…
Ege denizinde meydana gelen deprem İzmir’de ağır hasar oluşturmuş, maalesef 114 can kaybı ve Bin’in üzerinde vatandaşın yaralanması sonucunu doğurmuştu. Deprem sonrası arama kurtarma ekiplerinin canla başla çalışması, yapılan yardımlar, oluşan birlik beraberlik ortamı takdire şayandı. Ancak yaşanan bazı olaylar hepimizin tepkisini çekmiş, bir o kadar da üzmüştü.
Bir tarafta çocuğunu, eşini, dostunu, kaybetmiş, canını zor kurtarmış ancak hayallerini, umutlarını, geleceğini o enkazda bırakarak kurtardığı canını önemsemeyen, ruhu yaralı bir kardeşimiz var.
Diğer tarafta gelen yardım malzemesini talan eden, depremin ahlak dışı ve insanlığa sığmayan nedenlerden dolayı olduğunu iddia edebilen, 91 saat sonra enkazdan kurtarılan ancak annesini kaybettiğinin bile farkında olmayan Ayda’nın acısının olmadığını düşünen, afetin ağır sonuçlarını ve insanların yaşadığı acıları göremeyerek sosyal medya hesaplarında umarsızca eğlenceli, çiçekli, böcekli paylaşımlar yapan insanlar var.
Aslında biraz empati kurarak ve birkaç dakika düşünerek hayatı herkes için daha kolaylaştırabilecekken, Dünyayı daha yaşanır bir hale getirebilecekken neden zor olanı, neden kötü olanı seçiyoruz?
İnsanız biz hassasiyetlerimiz, dayanma gücümüz, sabır ölçümüz var. Öyle sandığınız gibi duygusuz ruhsuz, kalpsiz değiliz. En güçlümüz bile bir acı yaşadığında küçük bir çocuğa dönüşüverir. Bu Dünya bu ülke hepimizinken, sen benim acıma saygı duymayarak, acımı paylaşmayarak benim varlığımı yok sayarsan, direk ya da dolaylı yollardan bana zarar vermiş oluyorsun YAPMA…
Birbirimizi hissetmeli, hayatı paylaşmalı, yitip giden yüz’ün üzerinde canımıza BİRLİKTE üzülmeli, fiziksel ve ruhsal yaraları olan bütün bir şehrin yarasını BİRLİKTE sarmalıyız.
04.11.2020
Anıl Ozan Sabancı