Atayurt Gazetesi -
$ DOLAR → Alış: 32,49 / Satış: 32,62
€ EURO → Alış: 34,60 / Satış: 34,74

AKP İLE MİLLİ EĞİTİM NEREYE??!!..

Ali Dal
Ali Dal
  • 12.10.2020
  • AKP İLE MİLLİ EĞİTİM NEREYE??!!.. için yorumlar kapalı
  • 753 kez okundu

Sevgili okurlar;

Malumlarınız olduğu üzere, 18 yıldır aynı anlayışın hükümet etmekte olmasına rağmen (?!) şu ana kadar 7 kez bakan değiştiren Milli Eğitim Bakanlığının, “eğitimi ve öğretimi”  her bakımdan hercümerç etmiş olması yetmez gibi, üstüne üstlük bir de “PANDEMİ BELASI” tebelleş olunca; ülkede eğitim ve öğretimin hali ve ahvali, Pandemi lügatı ile “YOĞUN BAKIMDA ENTÜBE DURUMUNDA CAN ÇEKİŞEN COVİDLİ HASTANIN” halini çağrıştırmakta?!..

Gerçi, AKP’li Cumhurbaşkanı tarafından üniversite Rektörlüğüne atanıp saray şarlatanlığı yapmak adına (?!) göbeğini kaşıyarak; “okumuş insanları sevmem” diyebilecek hoyratlığını gösterebildiği; fen liselerinin imam hatip okullarına dönüştürülebildiği, dahası cemaat görünümlü ucube kuruluşlarca, “hizmet” adı altında (?!) her türlü rezaletin yürütülebildiği “CAAANIM ÜLKEMDE”; eğitimde ve öğretimde tamiri zor aksamaların artarak sürmesi; okulların, hatta Milli Eğitim Bakanlığının tamamen kaldırılması, kayıptan sayılmaması olağandır??!!..

Partili Cumhurbaşkanı ve imtiyazlı damat bakan Berat Albayrak; buldukları her mikrofonda; çıktıkları her ekranda; “ekonomik, sosyal, siyasal, üretim ve gelişmişlik bakımından şöyle uçuyoruz, şöyle kaçıyoruz, IMF’ye dahi borç para verir hale geldik, fert başına GSMH’yı; 3500’lerden 13000 dolarlara çıkardık, ABD ve AB ülkeleri bizi kıskanıyorlar:))??!!” gibi hamasetlerinin daha düne kadar (?!) alkışlanmış olması;  getirildiğimiz noktaya ayna tutmuyor muydu:))??!!..

Ama cin şişeden, macun tüpten çıkmış olmalı ki; şimdiye değin AKP iktidarına destek verenlerin dahi, umutsuzluğa kapılıp süratle terk etmeleri sonucu; oy potansiyelinin %30’ların altına düşmesine rastlantı denilemez!!..

Söylemlerini eylemlerine oturtamaz hale gelen AKP iktidarının; AYASOFYA’nın ibadete açarak, 40 yıldır üretim yapan fabrikaları (?!) yeni tesis edilmişçesine göstertip “300 fabrika açılışı” adı altında törenler düzenleyip, bindirme kalabalıkların alkışları arasında kurdele keserek; 300 kişilik koruma ordusuyla dolaşarak; 1150 odalı sarayların acem halı döşenmiş merdivenlerine “AKP Osmanlı Askerleri”ni dizip aralarında sultan edasıyla süzüle süzüle inerek kaybedilmiş oy itibarını tekrar elde arasında, sultan edasıyla inmekle, halk nezdinde kaybettiklerini bir daha göremeyeceğini artık görmelidir !!??.. Çünkü; dezenformasyona uğramış eğitim sistemiyle, dip olmuş ekonomisi ile, tavan yapmış işsizliği ile, güvenilmez olmuş hukuku ile ülkenin hali pür melali ortada…

Sevgili okurlarım; Sözü; günümüzü anımsatan (?!) fıkralara bırakmak istiyorum::

FIKRA 1: Fıkra bu ya; Tarih öğretmeni sınıfa girer ve Roma dönemi ile ilgili konuyu işlemeye başlar. Bir ara öğrencinin birine yönelttiği; “Söyle bakalım, Roma’yı kim yaktı?” sorusuna, öğrenciden; “Vallahi ben yakmadım Öğretmenim!..” cevabını alan öğretmen hiddetlenerek sınıfı terk eder ve Müdürün odasına bir hışımla girip; “Müdürüm, öğrencinin biri; ‘Roma’yı kim yaktı?’  soruma; ‘vallahi ben yakmadım’ şeklinde cevap verdi, böyle bir densizlik olabilir mi?!” dediğinde, Müdür; “çocuk, Roma’yı yakmadım diyorsa yakmamıştır. Ama olmak için Bakanlığa yazıp tetkikini isteyeceğim” der ve Bakanlığa yazar. Birkaç gün sonra Bakanlık müfettişleri gelir ve kendilerince konu hakkında gerekli tahkikatı tamamlayıp, tutanağa bağlayarak dönerler. Bakanlıktan gelen raporda şöyle denilmektir: “yapılan titiz soruşturma sonucunda, bahse konu öğrencinin Roma’yı yakmadığı kanaatine varılmıştır, bilginize..” cümlesiyle konu netleşmiş (?!) olur…

***

FIKRA 2:  Eski Mısır Devlet Başkanı Enver Sedat’ı suikast sonucu öldüren adama hâkim sorar: “Enver Sedat’ı neden öldürdün?”

Sanık:  “Çünkü laikti.”

Hâkim:  “Laik ne demek?”

Sanık:  “Bilmiyorum.”

Cevabını verdiğinde, şaşkınlığını gizleyemeyen hâkim, sanığa; ”Ya sen  bilmediklerine düşmansın; veya bilmediklerin sana düşman:))??!!..”der….

….

Bir başka duruşmada aynı hâkim; Mısır’ın en iyi edebiyatçılarından Necib Mahfuz’u öldürmeye çalışıp başarısız olan sanığa sorar:

“Necib Mahfuz’u neden öldürmek istedin?”

Sanık: “Çünkü, ‘Sokak Çocuklarının Hayalleri’ adlı kitabı yazdığı için…”

Hâkim: “Peki ‘Sokak Çocuklarının Hayalleri’ adlı kitabı okudun mu?”

Sanık: “Hayır!”

….

Hakim bir diğer oturumda;

Yazar Faraç Foda’yı öldüren üç teröriste sorar:

“Faraç Foda’yı neden öldürdünüz?”

Teröristlerden cevap: “Suçlular, çünkü kâfirlerdi…”

Hâkim: “Onun kâfir olduğunu nereden anladınız?”

Teröristlerden cevap: “Yazdığı kitaplarından”

Hâkim: “Hangi kitabından kâfir olduğunu anladınız?”

Teröristlerin cevabı: “Okuma yazmamız yoktur!”     

***

Görülüyor ki; her dönemde, her kötülüğün, her bağnazlığın ve her geri kalmışlığın anası, babası cehalet olmuştur:))!!..

“Hayatta en hakiki mürşit akıldır, ilimdir, fendir” demiş olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Türkiye’sinde, ülke idaresinde bulunanlardan; vatandaşının çağdaş, bilimsel ve teknolojik bakımdan donatmak ve “neden, niçin, nasıl” gibi sorgulama yeteneğini geliştirmek yerine, şahsi ikballeri uğruna cehaleti, bağnazlığı ve hurafeciliği cesaretlendirenler; tartışmasız en büyük vatan hainleridirler!!..

Hülasa; ülke halkının %10’u doyarken, %90’ı doyanları seyrediyorsa, okumamışın sayısı, okumuşun sayısını üçe katlıyorsa, uydurulmuş indirilmiş dini sürgüne göndermişse, hür irade sandığa yansıtılamıyorsa ve despotizmi etkin kılmak için tek kişinin hırsı ve öfkesi galip geliyorsa; o ülkede iç savaş da, dış savaş da sürüyor devam ediyor demektir!!..

***

Üfürükle, muska ile nam süren

Ayak bağı sayar (?!) ilimi, fenni

Şüpheli abdestle devran, dem süren

Hurdacıya satar (?!) seni ve beni

***

Kulu cehalette çürütür iken

Saman altı suyu yürütür iken

Aklı, ilmi yerde sürütür iken

Eğriye mülk eder, doğru deneni

Ali DAL

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

YORUM YAZ