Atayurt Gazetesi -
$ DOLAR → Alış: 32,48 / Satış: 32,61
€ EURO → Alış: 34,60 / Satış: 34,74

HER KONUDA BİLGİSİ OLMAK

Halil Yılmaz Hıtmiye
Halil Yılmaz Hıtmiye
  • 07.05.2020
  • HER KONUDA BİLGİSİ OLMAK için yorumlar kapalı
  • 1.861 kez okundu

“Bildiğim tek şey, hiçbir şey bilmediğimdir.” der, SOKRATES.

“Bilge insanlar konuşurlar çünkü söyleyecek şeyleri vardır; fakat aptallar konuşurlar, çünkü bir şeyler söylemek zorundadır.” tespitinde bulunur Platon

Bütün zamanların en büyük filozofu olarak kabul edilen Konfüçyüs: “… Bilmediğini bilmeyenden kaçınız.” der.

Her konuda bilgisi olmak, her şeyi bildiği sanrısına kapılarak söz söylemek; haddini bilmemek, ukalalığın bataklığında kulaç atmak, gülünç duruma düşmek demektir.

Aptal, hemen her konuda; bir şeyler söylemek zorunda olduğuna inanmanın amansız illetinden kurtaramaz Kendisini.

Her konuda bilgisi olan bu haddini bilmez ukalalar, evrendeki yıldızlardan doğaya, tıptan tarıma, psikolojiden eğitime, hayvancılıktan politikaya, çiftçilikten kunduracılığa, dondurmacılıktan fotoğrafçılığa, tarihten mühendisliğe, antropolojiden sosyolojiye, ebelikten imamlığa, resimden heykeltıraşlığa, din ulemalığından eşler arası ilişkilere ve kaç çocuk yapmalarına kadar bilgilerinin olmadığı hiçbir alan, konu yoktur.

Doymamış güdülerin tutsağı, aşağılık kargaşası içinde; akılcı ve pozitif gerçeklikten kopmuş olanlardır her konuda bilgisi olduğunu sananlar: Beyinleri ilkel, gelişmemiş ve dış dünyaya kapalıdır. Çünkü Öğrenmenin – bilginin, evren gibi sonsuzluğa giden bir yol – sınırsız olduğunu bilmeyecek kadar akıl fukarasıdır. Ve ne yazık ki Bizim gibi toplumlarda çok var, yığınla bu tipler.

Kazayla bir makam mevki sahibi olduğunda: Çocukluğunda koşullandırılmış – dayatılmış – öğretilmiş yanlış olan doğruları, başkalarına dayatır. En doğrusu Benim bildiğimdir, deyip; sormaktan, sorgulamaktan, ortak akıldan nefret eder.

Sorgulamadan Kendisine inanılmasını ister. Çevresindeki herkes onun doğru bildiği yanlışlara, dogmalara inanmak – biat etmek zorundadır.

Mağdur rolünü çok güzel oynar. Dünyanın en mağduru, ezilen, hakkı yenen odur dünyada.  Böylece Piramit’in en tepesine yükselir. İşte o an mağdurluğu, mağrurluğa dönüşür. Kişisel çıkarlarını her şeyin üstünde tutarlar. Çünkü bütün insani yönleri yontulmuştur.

Her şeyin Kendisiyle başladığına inandırır Kendini. Kendinden önceki bütün değerleri, değersizleştirir. Yıkım, kıyım, sefalet, açlık, kan, gözyaşı olduğu gazını savurur, durur. Dünyanın en büyük siyaset bilimcisi olduğu sanrısı – yanılgısı içinde; bütün bunlara son vereceğini, düşlerini süsleyen halüsinasyonları – varsanımları savlar. Yeter ki insanların kanına girmeyi bir kere başarsın.

Özgüvenleri sınırsızdır bu tiplerin. Her konuyu, en iyiyi onlar bildiği için; bir sürü kangalı gibi sadık, saldırgan, atılgan, cesur, koruyucu ve korkusuz olur. Hiçbir yasa, kuram, ahlak tanımaz. Eskiye tutku derecesinde bağlıdır. Doğru bildiği yanlışları – dogmaları şiddetle savunur. Çok az şey bildiği için, cahil insanın doğasında; tek doğru bildiği yanlışları, şiddetle – ölümüne savunmak vardır.

Geniş halk yığınlarına, doğru sandığı yanlışları; Kendinden geçen bir meczup gibi – yaşarcasına anlatacak yeteneğe, kıvrak zekâya sahiptir. Çünkü çok iyi laf camabazı ve kışkırtıcıdır.

 “… Hatır gönül zayıf, sevgiye hasret // Karnından konuşur artar hararet // Haşa, hakikate bulur mazeret // Kendini ulema görür ukala… Her işe karışır bilgiçlik taslar // Kibarsın dedikçe gevşiyor kaslar // Hep gider meyveli ağacı taşlar // Deli misin duvana mı ukala?” Yemliha GÜRLEK

Düşünmeden konuşmak gibi bilgiçlik taslama hastalıkları olduğunun bilincinde değildir. Akşam söylediğini unutup, sabah tersini söyleyecek kadar pişkindir.

Her konuda sonsuz bilgisi olan Cesuru Cahil Birini, ne kadar güzel anlatıyor Âşık VEYSEL: “Cahil ile sohbet etmek zor olur // Kulağı sağırdır, gözü kör olur // Her sözünde kavga niza var olur // Cahiller, dikenli çalı sayılır.”

Her konuda bilgisi olana, ne mezunu olduğunu sormaya görün:

“Hayat Üniversitesi” yetmez mi, der.

Yanıt verdiğiniz an, yandığınız andır. Sizi ısırır, çakırdikenleri gibi sarar, parçalar, kanatır içinizi. Şeytanın aklına gelmez ahlaksız suçlamalarda – aşağılayıcı karalamalarda bulunur. Ona göre yaşam deneyimleri, bütün akademik kariyerlerin üstündedir.

Kendini dünyanın merkezi sanır, her şeyin Kendi çevrelerinde döndüğüne inanır. Övgüden, korkunç haz duyar, her konuda söyleyecek sözü mutlak vardır. Fakat cahil sözcüğünü duymaya dayanamaz Cahil.

Bir akademik çalışması – gurur duyulacak bir başarısı olmadığı için; sarılacağı en büyük kurtarıcısı din, mezhep, etnik köken, futbol gibi keskin taraftar motifleridir.

Her şeyi bildiğini sanmanın cahilliğiyle Herkesten çok daha mutlu yaşar, her konuda bilgisi olandan: “Bu konuda bir şey söyleyemem” alçakgönüllülüğünü görmeye ömrünüz yetmez, onun özlemi içinde ölürsünüz.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

YORUM YAZ