Bizim erkeklere kul köle olmamız isteniyor
Hatay Kırkyama Kadın Dayanışma Derneğinde düzenlenen panelde kadınlar, “Bizim erkeklere kul köle olmamız isteniyor” vurgusu yapıldı.
Hatay Kırkyama Kadın Dayanışma Derneğinde 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü için düzenlenen panel öncesinde basın açıklaması yapıldı.
Açıklamayı Hüda Tağa Eraslan okudu. Basın açıklamasında kadına yönelik şiddetle ilgili şu görüşler dile getirildi:
‘Kimliğimize, Özgürlüğümüze, Emeğimize tahakküm kuran Erkek zihniyet işte, evde, sokakta itaat etmemizi istiyor.
Her gün öldürülüyoruz. Tacize, tecavüze ,yoksulluğa, işsizliğe, güvencesizliğe zorlanıyoruz.
Bizim erkeklere kul köle olmamız isteniyor. İşsizlik, pahalılık, ekonomk kriz arttıkça bize yönelen şiddette artıyor.
Erkek şiddeti her yerde. Aile içinde, iş yerlerinde, sokakta.
Siyasi iktidarın dili kadın düşmanı. Erkeklere güç veren iktidar erkek şiddetinin sorumlusudur.
Bu erkek egemenliğine eşitsiz adaletsiz sisteme mahkum değiliz. Biz kadınlar bu sistemi değiştirecek dönüştürecek ve direnecek gücümüzü kadın dayanışmasından alıyoruz.
Tam da bundan 163 yıl önce 8 Mart tarihinde Amerika’nın Newyork kentinde bir tekstil fabrikasında ücret eşitsizliğini, uzun çalışma saatlerini ve insanlık dışı çalışma koşullarını protesto eden kadın işçilerin direnişinden besleniyoruz.
26 -27 Ağustos 1910 tarihinde Danimarka’ nın kopenhag kentinde, Alman Sosyal Demokrat Partisi önderlerinden Clara Zetkin 8 mart 1957 tarihindeki tekstil fabrikası yangınında yaşamını yitiren kadın işçilerin anısına 8 Mart’ı Dünya kadınlar günü olarak anılması önerisini getirdi ve öneri oybirliğiyle kabul edildi.
Böylece 8 Mart kadınların dayanışma ve mücadele günü olmuştur. 8 Mart’ta
Her türlü baskıya, dayatmaya Emek sömürüsüne Pahalılığı, yoksulluğa, Sesimizi yükseltiyoruz!
Kadına karşı her türlü ayırımcılığın kaldırılması, karar mekanizmalarında yer alması kadına yönelik şiddete son verilmesi için biz kadınlar mücadele edeceğiz.
Ve yaşamın her alanında olmaya devam edeceğiz.
Bizler eşit, özgür, şiddetten uzak bir yaşam ve barış içinde huzurlu yaşamak istiyoruz
Bunun için direniyoruz ve mücadeleyi yükseltiyoruz.’
Basın açıklamasının ardından düzenlenen panelde, Panalistler Psikolog Feride Altay, Avukat Meral Asfuroğlu, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği Hatay Şubesi Başkanı Özge Sabahoğlu ve Psikolog Gülşen Filazoğlu’un konuşmalarıyla devam etti.
Avukat Meral Asfuroğlu şiddetin normalleştirilmeye çalışıldığını ve bunun son yıllarda kadın cinayetlerinde artışa sebep olduğunu vurguladı.
Avukat Meral Asfuroğlu kadınların şiddet karşısında hukuki haklarına da değindi. Psikolog Feride Altay konuşmasında, Şiddet denildiğinde akla ilk fiziksel şiddetin geldiğini, ancak şiddetin çok yönlü olduğunun altını çizerken, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Şiddetin tanımlarını bilmediğimiz için şiddete maruz kaldığımızı da bilemiyoruz. Çocuklarımızı yetiştirirken kız ve erkek çocuklarımıza eşit davranmamız toplumsal cinsiyet rolleri yüklememiz gerekiyor.”
Sosyal Hizmet Uzmanı Özge Sabahoğlu, Şiddeti Önleme ve İzleme Merkezi ŞÖNEM’in faaliyetlerini anlattı. Özge Sabahoğlu, ŞÖNEM’de şiddete uğramış kadınlara hukuki destek, sosyo ekonomik destek, iş imkanı ve ücretsiz kreş sağlandığını sözlerine ekledi.
Etkinlik Hatay Psikologlar Derneği Başkanı Psikolog Gülşen Filazoğlu’nun konuşmalarıyla sona erdi. Kadına yönelik şiddeti önlemenin yolunun çocukları yetiştirirken çok dikkatli olunması gerektiğini her şeyin çocuklukta başladığını sözlerine ekledi.